| TED hakkındaki büyük sır ne biliyor musunuz? Bunu insanlara anlatmak için sabırsızlanıyorum. | TED | هل تعرفون ما هو السر الكبير في تيد؟ لا أستطيع أن أنتظر حتى أخبر الناس به. |
| Ben bu hayatta görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أنتظر حتى أرى كيف سأنجو من هذا |
| Yeni dansını görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أنتظر حتى أرى أداء رقصتكِ الجديدة |
| Eğer ben kazanırsam, derimin üzerine adını kazımaya susamış... bir sonraki kılıç fırlatanı bekleyeceğim. | Open Subtitles | ولو ربحت أنا, فعلى أن أنتظر حتى يأتى قاتل تنين اّخر متعطش للشهرة على حساب قتلى |
| Eğer ben kazanırsam, derimin üzerine adını kazımaya susamış... bir sonraki kılıç fırlatanı bekleyeceğim. | Open Subtitles | ولو ربحت أنا, فعلى أن أنتظر حتى يأتى قاتل تنين اّخر متعطش للشهرة على حساب قتلى |
| Bana, kızım ölene kadar beklemem gerektiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أتريد إخباري أنه يجب أن أنتظر حتى موتها لأراها؟ |
| Çükünü kesmek ve ağzına tıkmak için sabırsızlanıyorum! | Open Subtitles | أجل, أنا لا أستطيع أن أنتظر حتى اقطع لك قضيبك وأقحمه في فمك |
| Mideye indirmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أنتظر حتى أضع ذلك في قولوني |
| Bugünün bitmesi için sabırsızlanıyorum. Sağol. | Open Subtitles | . لا يمكنني أن أنتظر حتى ينتهي اليوم . شكراً لك |
| Profesyonel fikrini duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | . لا أستطيع أن أنتظر حتى آخذ رأيك المهني |
| Beni sonrasında görmen için sabırsızlanıyorum, Succubus. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أنتظر حتى تشاهديني كيف أصبح أيتها الشيطانة |
| Kaslı olmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | حسناً, لا أستطيع أن أنتظر حتى أدخنه. |
| - Onu yakalamak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أنتظر حتى أباغته. |
| Hatta öyle ki ölmemiz için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | هذا أشبه بلا يمكننى أن أنتظر حتى نموت |
| Seninle baş başa görüşene kadar beklemem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | وفكرت في أن أنتظر حتى أراك بنفسي. |