| Patron Tring'i görmek için erken kalkmalıyım. | Open Subtitles | أنا يجب أن أنهض مبكراً لرؤية السيد ترينج. |
| Erken kalkmalıyım. Ara beni sonra. Güle güle, Jon. | Open Subtitles | يجب أن أنهض باكرا أتصل بي لاحقا، وداعا جون |
| Bebeğim, sabah erken kalkmalıyım. | Open Subtitles | عزيزي، عليّ أن أنهض مبكرًا في الصباح. |
| kalkıp kendime son bir çay yapmanın ne kadar güzel olacağının ne kadar harika olacağının hayalini kuruyorum. | Open Subtitles | .. أتخيل كم سيكون جميلاً .. كم سيكون جميلاً جداً أن أنهض وأصنع لنفسي كوباً من الشاي للمرة الأخيرة |
| kalkıp gitmek zor olur. | Open Subtitles | بل عظيمة لكن من الصعب أن أنهض و أغادر فحسب |
| Ama geç oldu ve erken kalkmam gerekiyor. | Open Subtitles | الوقت متأخر، حبيبتي وأنا يجب أن أنهض مبكرا |
| Şey, kalkmalıyım. | Open Subtitles | حسناً, يجب أن أنهض. |
| Şimdi kalkmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أنهض الآن. |
| kalkmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أنهض |
| kalkmalıyım! | Open Subtitles | يجب أن أنهض ! |
| Fakat hemen kalkıp katilleri kontrol etmeliydim. | Open Subtitles | لكن يتوجب علي عما قريب أن أنهض وأتفقد القتلة في الحمّام |
| kalkıp, eve gitmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان لا بد أن أنهض وأذهب إلى البيت |
| Benim kalkıp, yapmam gereken işler var. | Open Subtitles | يجب أن أنهض مبكراً وأفعل أشياء |
| Bazen kalkıp dansedebilecekmişim gibi geliyor. | Open Subtitles | أحياناً أعتقد أن بوسعي أن أنهض وأرقص |
| Dergi için yapman gereken şeyler olduğunu söylemiştin ama ben de bitmiş durumdayım ve sabah da erken kalkmam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا فقط متعب جداً ويجب أن أنهض باكراً من أجل العمل |
| Sabah işe gitmek için gerçekten çok erken kalkmam gerekiyor. | Open Subtitles | عليّ في الحقيقة أن أنهض مبكراً للعمل |