| Ve şirket hayatımı kurtarınca, benim tek görevimin de şirketi kurtarmak olduğunu farkettim. | Open Subtitles | و بما أن الشركة أنقذت حياتي أظن بأن واجبي هو أن أنقذ الشركة |
| şirketin kaynaklarıyla ve şirket zamanında iş yerinde seks satın alımını yasakladığını açıkça belirten bir politika. | TED | سياسةٌ تقول بوضوح، أن الشركة تمنع شراء الجنس أثناء العمل، بموارد الشركة أو بوقت الشركة. |
| Seni uyarmalıyım, şirket mesai saatlerinde içki içmeyi - hoş karşılamaz. | Open Subtitles | أحذرك من أن الشركة تستهجن الشرب خلال ساعات الدوام الرسمي |
| Kenneth, şirketin nasıl engellileri işe almaya çalıştığını biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | اوه ,كينيت ,هل تعرف كيف أن الشركة تبذل الجهود لتوظيف المعوقين؟ |
| Eğer tüketiciler, şirketin kendi çıkarları için çalışmadığına karar verirse kesinlikle başka bir pazara kapı açar. | TED | أعني أنه إذا قرر المستهلكون أن الشركة لم تعد تعمل لصالحهم، فذلك يفتح الباب لسوق مختلف. |
| şirket, Sri Lanka'ya sevke hazırlanan Amerikan askerlerine savaş destek hizmetleri vermek üzere yarım milyar dolarlık ihalesiz bir anlaşmayı almış olmasına karşın. | Open Subtitles | كما أن الشركة تضمنت نصف بليون دولار لتمويل خدمات المساندة للجنود الأمريكيين استعداداً للتحرك فى سريلانكا |
| Bence bu şirket yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | وأنا لا أعتقد أن الشركة قامت بأي شيء خاطيء |
| Görünüşe göre şirket, beraber olduğumuz zamanları bana ödetiyor. | Open Subtitles | على مايبدو أن الشركة تُحاسبني على الوقت الذي نُمضيه سوياً |
| Bana "şirket sağlığın için bir dizlik alamaz." diyorsun. | Open Subtitles | قلت أن الشركة لا تستطيع الدفع للرعاية الصحية اللائقة |
| Aklını başından alacak. şirket programı hafifletmeyeceğinden, ben de anma törenini, milleti kendilerine daha iyi bakmalarına ikna etmek için kullanayım dedim. | Open Subtitles | بما أن الشركة قد رفضت تخفيض جدول العمل، قررت أن أستغل حفل التأبين |
| Evet bunu yeni bir politika olarak lanse edersek... şirket bunu değiştirecektir. | Open Subtitles | حسناً، لو سميناها رأي عام أعتقد أن الشركة ستستجيب لذلك |
| Biz sadece engebeli bir yola girdik ...ama şirket iyi olacaktır. | Open Subtitles | لقد مررنا بمرحلة عصيبة. لكنني أعتقد أن الشركة ستكون بخير. |
| Görünüşe göre şirket şoförlere, güzergâhlarında kâğıt satma izni veriyormuş. | Open Subtitles | يبدو أن الشركة ستقوم بالسماح للسائقين ببيع الورق من الآن فصاعداً |
| Diyorum ya bu sefer "şirket", körlemesine oynuyor. | Open Subtitles | أخبرتك، أن الشركة تطير من مقرها إلى هنا. |
| Bence şirket ona işe dönmesi için baskı yaptı. | Open Subtitles | أعتقد أن الشركة ضغطت عليه لكي تعيد توزيعه. |
| Gördüğüm kadarıyla, şirket zaten onu çoktan öldürmüştü. | Open Subtitles | على حدّ علمي أن الشركة أصدرت أمراً بقتله فعلاً. |
| şirket dış kaynaklı çocuk işçi kullanıyormuş ben de bunu internette yaydım. | Open Subtitles | تبيّن أن الشركة التي أعمل لحسابها كانت تستقدم أطفالًا من الخارج للعمل لذا سربت كل وثائقهم |
| şirketin kolye üreteceğini hiç sanmam. Çok tehlikeli çünkü. | Open Subtitles | . لا أعتقد أن الشركة ستنتج القلائد . ستكون خطيرة للغاية |
| Onu Avrupalı şirketin şeytan olduğuna ikna edeceğim. | Open Subtitles | بينما أقنعه أن الشركة الأوروبية هي الشيطان |
| Artık katlanmak zorunda olmadığımız, şirketin bizi hiç korumadığı, sendikanın da bizi korumadığı hakkında atıp tutmaya başladı. | Open Subtitles | تتحدث دائماً كيف لا يجب أن نقبل بهذا بعد الآن و كيف أن الشركة لك تكن تحمينا النقابة لم تكن تحمينا |