| Çocuklar açken, Yemeğin hazır olduğunu duyup güldüklerinde, orada olacağım. | Open Subtitles | سأكون في طريق الأطفال و هم يضحكون عندما يكونوا جائعين و هم يعرفون أن العشاء جاهز |
| Çocuklar açken, Yemeğin hazır olduğunu duyup güldüklerinde, orada olacağım. | Open Subtitles | سأكون في طريق الأطفال و هم يضحكون عندما يكونوا جائعين و هم يعرفون أن العشاء جاهز |
| Evet, sadece sana Yemeğin bir saate hazır olacağını söylemeye gelmiştim. | Open Subtitles | ـ لكنها لا تزال غرفتي، أليس كذلك ؟ ـ أجل، أردت أن أخبرك فقط أن العشاء سيكون جاهزا بعد ساعة |
| Yemeğin bir saat içinde hazır olacağını söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت أذكر فحسب أن العشاء سيقدم خلال ساعة واحدة. |
| Oh, lütfen mazur görün, Alma'ya söylemeliyim akşam yemeği için sadece üç kişi olacak. | Open Subtitles | اعذروني يجب أن أخبر الخادمة أن أن العشاء لثلاثة أشخاص |
| Sanırım, akşam yemeği yeniden yenecekmiş, herkes oraya gidiyormuş, ama biz gitmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | يبدو أن العشاء قائم مجدداً والجميع سيعودون إلى هناك لكن لا يجب علينا الذهاب |
| Yemeğin hazır olmasına daha var gibi görünüyor. | Open Subtitles | إذاً, يبدو أن العشاء سيكون بعد فترة طويلة |
| Git babana Yemeğin hazır olduğunu söyle. | Open Subtitles | إذهب وأخبر والدك أن العشاء جاهز |
| Yemeğin hazır olduğunu, terbiyesizlik yapmamaları gerektiğini söyle. | Open Subtitles | اخبريهما أن العشاء جاهز، وأين آدابهما؟ |
| Onlara Yemeğin hazır olduğunu söyle ve sor bakalım, edepleri nerede kalmış? | Open Subtitles | اخبريهما أن العشاء جاهز، وأين آدابهما؟ |
| Jess, adamlara Yemeğin geldiğini haber verir misin? | Open Subtitles | جيس, من فضلك اخبر الجميع أن العشاء جاهز |
| Evet, Yemeğin şirket için önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف, أجل اعرف أن العشاء مهمّ للشركة |
| Yemeğin yakında hazır olacağını söylüyor. | Open Subtitles | تعني أن العشاء سيكون جاهزاً عما قريب. |
| Selam, Yemeğin gerçekten iyi geçtiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أن العشاء سار جيداً |
| Buz gibi. Yemeğin hazır olduğunu duydum. | Open Subtitles | متجمد سمعت أن العشاء جاهز |
| Onlara Yemeğin neredeyse hazır olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريه أن العشاء جاهز تقريباً |
| Üzgünüm Leydi Rosamund, Yemeğin bitmiş olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | آسف جداً،يا ليدي (روزاموند) ظننت أن العشاء سيكون قد إنتهى |
| - Yemeğin sende olacağından. - Evet. | Open Subtitles | أن العشاء في منزلك - نعم - |
| akşam yemeği beş dakika içinde servis edilecek bilginize. | Open Subtitles | من فقلك انت تعلم أن العشاء سيقدم خلال خمس دقائق |
| Yvette, akşam yemeği hazır mı ve misafirlerimizin tamamı gelmiş mi bir bak. | Open Subtitles | (إيفيت ) ، تأكدي من أن العشاء سيكون جاهزاً بمجرد وصول كل المدعوين |