| Katil herhâlde aniden paniğe kapıldı veya pişmanlık krizine girdi. | Open Subtitles | أظن أن القاتل أصابه هلع مفاجئ أو أحس ببعض الندم |
| Yani Katil, tekneyi kıyıya götürmek için onu yerine takmak zorundaydı. | Open Subtitles | مما يعني أن القاتل كان عليه إعادته لأيصال القارب إلى الشاطئ |
| Katil adama ve sineğe nasıl farklı hızlarda vurmuş olabilir? | Open Subtitles | أعتقد أن القاتل استخدم سلاحاً أدى إلى مقتل الحشرة عليه |
| Ayrıca bize söylenen, kurbanın sırtında katilin bir Zodyak işareti kazıdığıdır. | Open Subtitles | بالاضافة الى أن القاتل تنقش على ظهر الضحية علامة دائرة الابراج |
| katilin içeride olduğunu söyledi, ben de görmek için içeri girdim. | Open Subtitles | ذلك حينما أخبرتي أن القاتل موجودٌ بالداخل, لذا ذهبت للحاق به |
| Bunun anlamı, Katil sağ elinden destek almış sol eliyle kapıyı çarpmış. | Open Subtitles | إذاً هذا يعني أن القاتل قد يتكيء بذراعه اليمنى ويؤرجح الباب باليسرى |
| Parçalanmış dişler, kurbanın kimliğinin Katil tarafından saptanmasını zorlaştırmayı denemiş olduğunu gösterir. | Open Subtitles | تحطيم الأسنان يشير إلى أن القاتل كان يحاول تصعيب محاولة تمييز الضحية |
| Bence Katil infaz etmek için buraya getirmiş kız kaçmaya çalışırken arkasından vurmuş. | Open Subtitles | أظن أن القاتل قاد إلى هنا لإعدامها وقد هربت فأطلق عليها من الخلف |
| Kurbanın yüzünü kapatmak için kullanılmış ki bunun diğer anlamı, Katil kurbanı tanıyordu. | Open Subtitles | يبدو أنّها إستعملت لتغطية وجه الضحية، وهي علامة أخرى أن القاتل كان يعرفها. |
| Belli ki bana komplo kurmak için gerçek Katil yaptı. | Open Subtitles | من الواضح أن القاتل الحقيقي وراء هذا, ليجعلني في الصورة. |
| Katil onu besleme kanalından geçirmek için parçalara ayırmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أن القاتل قام بتقطيعه قبل أن يضعه في المخرطة |
| Yani Katil, Bayan Blaney'yi öldürmekle kalmamış çantasındaki parayı da almış. | Open Subtitles | أعنى أن القاتل لم يكتفى فقط بخنق مسز بلانى لكنه أيضا سرق نقودا من حقيبة يدها |
| - Ama gördüğünüz gibi Katil, kırmızı ipeği sarı ve siyah ile değiştirmiş. | Open Subtitles | و لكن نرى أن القاتل قام بتبديل القطعة الحريرية الحمراء بتلك التي لونها أسود و أصفر |
| Yani, Katil bir ara durmuş... ve yeniden markete gitmiş. | Open Subtitles | وهذا معناه أن القاتل توقف ورجع 000 الى المتجر |
| Yani Katil bir ara durmuş ve yeniden markete gitmiş. | Open Subtitles | وهذا معناه أن القاتل توقف ورجع الى المتجر |
| Dikkatli ol Sid. Randy katilin insanüstü biri olacağını söylemişti. | Open Subtitles | كونى حذرة يا سيدنى ,راندى قال أن القاتل سيكون خارق |
| Kanıtlara dayanarak,... katilin aynı kişi olduğuna ve... bu bölgeyi tanıdığına inanıyorum... | Open Subtitles | بناء علي الأدله والذي جعلني أؤمن أن القاتل واحد أنه يعرف المنطقه |
| Otopsi uzmanı bıçak yara açılarına bakıp katilin daha uzun boylu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | المشرحة توصلت من زاوية جرح السكين إلى أن القاتل كان أطول من الضحيّة |
| katilin kullandığı silah 6,85 ya da 7,82 kalibre olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن القاتل يستخدم بندقية صيد، 308 ،270 ربما. |
| Bu da katilin altı metrelik bir uzaklıkta durduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | هذا يشير أن القاتل كان على مسافة 20 قدم منه. |
| katilin 100 yıllık bir savaş baltası mı kullandığını düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد أن القاتل إستخدم فأس حربي عمرهُ ألف سنة؟ |
| Bu yüzden katilimizin kurbanlarını kaçırıp esir tutuyor olması ihtimal dahilinde. | Open Subtitles | لذا من المحتمل أن القاتل يختطف الضحايا و يحتجزهم قبل قتلهم |