| Geriye yalnızca kraliçe olarak doğum günü borusunu üflemem kaldı. | Open Subtitles | كل ما تبقى هو أن الملكة عيد ميلاد تهب قرن. |
| Eğer kraliçe beni görmek isterse, bütün gün sarayda olacağım. | Open Subtitles | لو أن الملكة تريد أن تراني فسوف أكون في البلاط كل فترة ما بعد الظهيرة |
| Ve kraliçe'nin bizim şehrimizi seçmesinden gurur duyabiliriz... | Open Subtitles | و لنا الفخر أن الملكة إختارت مدينتنا لتزورها |
| kraliçe Mab girmiş öyleyse düşüne. | Open Subtitles | النائمون يرون الحقيقة في الاحلام أرى اذن أن الملكة ماب جائتك في الحلم |
| Aslında, Kraliçenin yetenekli ve çok yönlü olması bizim için... ..şans. | Open Subtitles | حسنا،إنهحظ طيبلنا ، حيث أن الملكة موهوبة جدا ومتعددة المواهب. .. |
| California'ya döndüğünüzü duydum, kraliçe sizden övgüyle bahsediyor. | Open Subtitles | سمعت بأنك عدت إلى كاليفورنيا وقلت بأنه من الواجب تقديم نفسى كما أن الملكة تتكلم كثيرآ عنك |
| California'ya döndüğünüzü duydum, kraliçe sizden övgüyle bahsediyor. | Open Subtitles | سمعت بأنك عدت إلى كاليفورنيا وقلت بأنه من الواجب تقديم نفسى كما أن الملكة تتكلم كثيرآ عنك |
| Doğru değil mi? kraliçe diğerleri gibi seni de düşünüyor. | Open Subtitles | رأيت حقيقة أن الملكة تفضلك على كل الآخرين |
| Pangara'lıların elindeki kraliçe Goa'uld değil. | Open Subtitles | أن الملكة التي يقوموا بتربيتها ليست جواؤلد |
| Başbakanım, geç saatte ardığım için üzgünüm, ama korkarım ki kraliçe tahttan feragat ediyor. Ne? | Open Subtitles | رئيس الوزراء,آسف لاتصالي في هذه الساعة المتأخرة ولكنني أخشى أن الملكة قد تنازلت عن العرش |
| İlginç olan şu ki, kraliçe Victorya aslında bir kan değişimine uğradı. | Open Subtitles | الشئ الطريف هو أن الملكة فيكتوريا كانت تعاني فعلاً من تحول في الدم |
| Ahmaklar, kraliçe'nin burada saklandığını mı sandınız? | Open Subtitles | أيها الحمقى هل اعتقدتم أن الملكة مختبأة هنا؟ |
| kraliçe'nin fevkalade bir espri anlayışı olduğunu düşünürüm. | Open Subtitles | دائماً ما رأيت أن الملكة لطيفة ومرحة'' ''.باللقاءات الشخصية |
| Anlaşılan o ki, kraliçe Catherine, Hugh Latimer'ı, kendi özel din görevlisi olarak atamış. | Open Subtitles | يبدو أن الملكة كاثرين عينت هيو لاتيمر كقسيس خاص لها |
| Cadı kraliçe mahvetmediği sürece peri masalı devam ediyor. | Open Subtitles | لقد عادت الحكايات الخرافية طالما أن الملكة الشريرة لن تفسد الأمور |
| Kesin kraliçe içindir. Süslü püslü olduğunu duydum. | Open Subtitles | أراهن أن الملكة السبب سمعت بأنها أنيقة جداً |
| Büyük kraliçe onca yolu sırf onun için geldi. | Open Subtitles | بما أن الملكة الأرملة أتت شخصيًا إلى هنا |
| Halkımızın, kraliçe'nin hayatta olduğunu bilmesi son derece mühim. | Open Subtitles | ومن الحتمى أن يعلم الناس أن الملكة على قيد الحياة. |
| kraliçe sizinle yanlız konuşmak istiyor, Düşes. | Open Subtitles | أعتقد أن الملكة تتمنى أن تكلمك لوحدك . دوق |
| Kraliçenin, koloninin davranışını yönetmediğini bilmemizin bir yolu budur. | TED | إذن هذا هو طريق واحد ونحن نعلم أن الملكة لا توجه سلوك المستعمرة. |
| Onu doğuran Kraliçenin bilgileri ona geçirememiş olma ihtimali var. | Open Subtitles | من الممكن أن الملكة التي أنتجته كانت غير قادرة على نقل هذه المعرفة |