| - Anne, biliyorum hâlâ ölümün bir insanın başına gelebilecek en kötü şey olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنكِ ما زلتِ تظنين أن الموت هو أسوأ شئ قد يحدث لانسان |
| Tüm büyük dinlerde ölümün bir son olmadığına inanılır. | Open Subtitles | جميع الأديان الرئيسية تعتقد أن الموت ليس نهاية. |
| Bu akşam yaşam ve Ölümün aynı döngüde olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | تعلمنا هذا المساء أن الموت والحياة توجد في نفس الدائرة |
| Ölümün çok da önemli olmadığını göstermek için. Çünkü canım sıkılmıştı. | Open Subtitles | لكي أري أن الموت ليس مهماً جداً لأنني كنت أشعر بالملل |
| Demeye çalıştığım, asıl nokta, ölüm bizi her gün avlıyor. | Open Subtitles | ،أقصد أنه في واقع الأمر أن الموت ينتابنا كل يوم |
| Ve onunla evlenirsen, ölüm bizi ayırmamış gibi olacaktır. | Open Subtitles | و إذا تزوجتها سيكون كما لو أن الموت لم يفرقنا |
| Bir Mısırlı'ya vurmanın idam gerektirdiğini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم أن الموت هو مصير من يضرب مصريا ؟ |
| Bir Mısırlıya vurmanın idam gerektirdiğini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم أن الموت هو مصير من يضرب مصريا ؟ |
| Çünkü bana bir kere baktı ve hayatımı iyileştirecek tek reçetinin ölüm olduğunu anladı. | Open Subtitles | لأنه نظر إلي و أدرك أن الموت هو الوصفة الوحيدة التي ستحسن حياتي |
| Elindeki bu kitap ölümün bir ceza olmadığını kanıtlamaktadır. | Open Subtitles | إن هذا الكتاب الذي بين يديك يُثبت أن الموت ليس بعقاب |
| Çünkü ben ölümün bir son olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | لأنى أعلم , أن الموت ليس النهاية. |
| - ölümün bir yenilgi değil bir çare olduğunu anlamama yardımcı olduğun için. | Open Subtitles | لأجلمساعدتيعلىتفهم... أن الموت ليس بهزيمة ولكنه علاج |
| Eskiden ölümün bir son olmadığını söylerdi. | Open Subtitles | إعتادتأنتقول.. أن الموت ليس بالنهاية |
| Buna kızgın değildik, neyse ki. Çünkü yıkıcı hâllerde olan birçok hasta görmüştük ve Ölümün hayatın bir parçası olduğunu biliyorduk. | TED | لم نكن غاضبين، وهذا من حظنا، لأننا رأينا العديد من المرضى في وضع مؤلم، ونعلم أن الموت جزء من الحياة. |
| Prensesin zarafetine öylesine vuruldu ki Ölümün onun ayağının altında pusuda beklediğini fark edemedi. | TED | صُدمَ بجمالها، حيث لم يلاحظ أن الموت قابعٌ عند قدميها. |
| Ama kendimizi ölüm bizi yenerken bulduk. | Open Subtitles | لكننا وجدنا أن الموت هو من قام بغزونا |
| Bu da "Ölüm" bizi almaya gelecek anlamına geliyor. Bu şimdi hepimizin lanetlendiği anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | هذا يعني أن الموت قادم إلينا |
| O zaman ayrılmanın ölüm olduğunu bilseydim ne kadar can yakan bir şey olduğunu bilseydim onunla olduğum günlerin tadını çıkarırdım. | Open Subtitles | لو كنت أعلم أن الموت ..لا يختلف عن الإفتراق ..ولو كنت أعرف كم الفراق صعب و مؤلم |