| Onu öylece terk edebileceğimi gerçekten düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقاً أن بإمكاني تركه بهذه البساطة؟ |
| Annemle golf kulübüne gidiyoruz. Seni davet edebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | أمي ستأخذني إلى النادي الريفي وقالت أن بإمكاني دعوتك |
| Seni rahatsız etmek istemiyorum. Sadece biraz daha bilgiye sahip olabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | لم أشأ أن أضايقك، إعتقدت أن بإمكاني الإتصال بك للحصول على معلومات إضافية |
| Bir helikopter bulursan sana bu konuda yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | لو أن عندك مروحية، فأعتقد أن بإمكاني المساعدة في ذلك. |
| Hmm. evet sanırım idare edebilirim. | Open Subtitles | هل تظن أن بإمكاني الحصول على استراحتي الآن؟ نعم, أظن أن بإمكاني أخذ مكانك. |
| Kutsallığı bana yeniden anlatmak isteyen annem, bir mucize olduğumu ve istediğim her şey olabileceğimi söylemişti. | TED | و كمحاولة لإعادة تعريف نفسي للقداسة، أخبرتني أمي عن كوني الطفل المعجزة، قائلة أن بإمكاني أن أصبح ما أريد حين أكبر |
| Bir garnizonu yeniden inşa etmeye yardım edebileceğime eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة أن بإمكاني إعادة بناء حامية |
| Yapabileceğimi sanmıştım, ama yapamayacağım. Bay Pepe'ye özürlerimi ilet. | Open Subtitles | ظننت أن بإمكاني فعل الأمر، لكنني فقط لا أستطيع من فضلك ارسلي اعتذاري للسيد بيب |
| Buna pek söz veremem çünkü... seni ziyaret edebileceğimi söyledin. | Open Subtitles | حسنا، لا أستطيع أن أعدك بالكثير من الهدوء لأنكِ قلت أن بإمكاني القدوم لزيارتك. |
| Yüz yüze görüşebilirsem onu ikna edebileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | إذا استطعت مقابلته وجهًا لوجه أعتقد أن بإمكاني إعادته |
| Bence sana yardım edebileceğimi de biliyorsun. | Open Subtitles | وأحسبك تعرف أن بإمكاني مساعدتك. |
| Onu ikna edebileceğimi düşündüren nedir? | Open Subtitles | مالذي يجعلك تظن أن بإمكاني إقناعها |
| Sanırım, aradığın şeyi bulmanda sana yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | نعم، أعتقد أن بإمكاني مساعدتك في العثور على ما تبحث عنه |
| Bölümün kukla başkanlığından emekli olabilirim artık. | Open Subtitles | يبدو أن بإمكاني الاستقالة الآن من منصب الرئيس الافتراضي |
| Her şey olabilirim istediğin, istediğin, istediğin. | Open Subtitles | أن بإمكاني أن أكون أي شيء، أي شيء، أي شيء |
| - Evet. Hamle yapmalıyım, ama sanırım onu üç hamlede mat edebilirim. | Open Subtitles | يجب أن أتحرك، ولكن أعتقد أن بإمكاني هزيمته بثلاث نقلات |
| Ve onları serbest kalmana ikna edebilirim. | Open Subtitles | و أعتقد أن بإمكاني إقناعهم أن يطلقوا سراحك |
| Sanırım sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | أعتقد أن بإمكاني مساعدتك في الخروج من معضلتك. |
| Şimdi o kız olabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن بإمكاني أن أكون تلك الفتاة بالوقت الحالي. |
| Sana kimseye âşık olabileceğimi sanmadığımı söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أنني لم أظن أن بإمكاني أن أحب أي رجل. |
| Sana yardım edebileceğime inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن بإمكاني مساعدتك |
| O buradayken her şeyi Yapabileceğimi sanırdım. | Open Subtitles | الأمر، عندماكانهنا ، شعرت أن بإمكاني فعل آي شيء |