| Kendi yolunu tekrar bulmadan önce bu yükünden kurtulmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تتخلص من الأعباء التى تثقل كاهلك قبل أن تجد طريقك من جديد |
| Ondan kurtulmalısın rakibini elemelisin, ki bu kesinlikle ben değilim. | Open Subtitles | عليك أن تتخلص من الأقوى أن تقضي على منافسك والذي بالتأكيد ليس أنا |
| Bu da başka bir mevzu baba. Şunlardan da kurtulmalısın. | Open Subtitles | هذا شيء آخر يجب أن تتخلص من مسامير التابوت |
| Tüm antika şeylerden kurtulmalısın. 90'lardan önce olan herşeyden. | Open Subtitles | يجب أن تتخلص من كل الأشياء القديمة, أي شيء قبل التسعينات |
| Dang hummasını yayan sivrisineklerden kurtulmak istiyorsunuz, fakat aynı zamanda diğer böcekleri kapsamasını istemiyorsunuz. | TED | أنت تريد التخلص من هذه البعوضة التي تنشر حمى الضنك، لكنك لا تريد حقًا أن تتخلص من جميع الحشرات الأخرى. |
| Ama tüm haşerelerden kurtulmak istemiyorsunuz. | TED | لقد هاجمتك. لكنك لا تريد أن تتخلص من جميع الحشرات. |
| Tüm eşyalar yığılmış. Bunlardan bazılarından kurtulmalısın. | Open Subtitles | كل الأغراض متكومة عليك أن تتخلص من بعض هذه الأغراض |
| Hareket edemiyorum, o zincirden kurtulmalısın. | Open Subtitles | لا أستطيع الحركه يجب أن تتخلص من هذا القيد |
| Bıyığın berbat görünüyor. Kesin kurtulmalısın. | Open Subtitles | شاربك يبدو مثل القذارة يجب أن تتخلص منه. |
| - Tamamen! Ondan kurtulmalısın. Burada çocuklar var ! | Open Subtitles | يجب أن تتخلص من هذا هناك أطفال |
| Zuko. Eğer içindeki öfkeyi dışarı atmak istiyorsan içindeki utanç duygusundan da kurtulmalısın. | Open Subtitles | زوكو) ، يجب أن تتخلص من مشاعر الخزي) إذا أردت أن تُخفي غضبك |
| Şu kalastan kurtulmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تتخلص من ذلك الأحمق |
| Hayır, hayır. Ucu bize dokunan her şeyden kurtulmalısın, Jed. | Open Subtitles | لا لا لا يجب أن تتخلص من أي دليلقديقودهمإلينايا"جاد" |
| Bundan kurtulmalısın. Serbest bırak. | Open Subtitles | و يمكنك أن تتخلص من الآن نخلص منه الآن |
| Bırak onu! Bundan kurtulmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تتخلص منها ألا تضايقك؟ |
| Bunlardan kurtulmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تتخلص منها كلها |
| Evet ondan kurtulmalısın. | Open Subtitles | نعم ، حسن ، يجب أن تتخلص منها |
| O kitaptan kurtulmalısın, bugün. | Open Subtitles | يجب أن تتخلص منه. اليوم. |
| Sen hatırlıyor musun? Silahşordan kurtulmak istiyorsun, mesele bu mu? | Open Subtitles | لا أذكر أحداً , هل تذكر أنت أنت تريد أن تتخلص من المقاتل ، أليس كذلك ؟ |
| Polisler gelmeden önce silahdan kurtulmak zorundaydın. | Open Subtitles | وكان يجب عليك أن تتخلص من السلاح قبل أن تجده الشرطة |