| Ve sen de benim gibi iç müziğini bulmayı öğrenmelisin. | Open Subtitles | و أنتِ أيضا يجب أن تتعلمي لتبحثي عن إيقاعك الداخلي |
| Şimdi, bunu kontrol etmeyi öğrenmelisin. Gerçekten çok uğraşmalısın. Tamam mı? | Open Subtitles | الآن يجب أن تتعلمي كيف تسيطرين على ذلك يجب أن تحاولي بشدة, حسنا؟ |
| Benimle yarışmamayı öğrenmelisin. Ben daima kazanırım. | Open Subtitles | يجب أن تتعلمي بألا تتنافسي معي لأنني أربح دائماً |
| Küçük hanım, biraz sorumluluk öğrenmelisin. Bir kez olsun öğren! | Open Subtitles | سيدة صغيرة , أنت يجب أن تتعلمي بعض المسئوليه جيداً , بشكل نهائي |
| Belki küçük bir kasabaya uyum sağlamayı öğrenmen gerek. | Open Subtitles | وربما أنت فقط يجب أن تتعلمي كيف تتأقلمين مع بلدة صغيرة |
| Sarah, şuan ayakkabılarını bağlamayı öğrenmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس من الواجب أن تتعلمي ربطة الحذاء الآن يا سارة |
| Hayır, sıralı dikiş atmayı öğrenmeni istiyorum. | Open Subtitles | لا، أريدكِ أن تتعلمي حياكة القطب |
| Nasıl siper alacağını öğrenmelisin, böylece bir başlangıç yapabilirsin. | Open Subtitles | يجب أن تتعلمي المراوغة حتى يمكنكِ إيجاد ثغرة |
| Bilirsin, öğrenmeliydin ki- Herşeyi oluruna bırakmayı öğrenmelisin. | Open Subtitles | أتعرف انت يجب أن تتعلمي أن تنسي هذه الأشياء |
| ama başarmak için sabırlı olmayı öğrenmelisin. | Open Subtitles | لكنك يجب أن تتعلمي أن تكوني صبورة لإبقاء التركيز |
| Ne diyeceğim bak, biraz vidaları gevşetmeyi öğrenmelisin bebiş. | Open Subtitles | يجب أن تتعلمي كيف تهدأي من نفسك يا طفلتي.. |
| Korkuyorsun. Korkunu kontrol etmeyi öğrenmelisin. | Open Subtitles | أنتِ مرتعبة , يجب أن تتعلمي طريقة للتحكم بغضبك |
| Çünkü arzularını kontrol etmeyi öğrenmelisin. | Open Subtitles | لأنك تحتاجين أن تتعلمي كيفية السيطرة على رغباتك |
| - Bana yalan söylediniz. - Mesafe kurmayı öğrenmelisin, Stevens. | Open Subtitles | لقد كذبتِ عليّ إنكِ يجب أن تتعلمي درجات التفاوت فقط، ستيفنز |
| Okuma yazma öğren sen de bana yaz. | Open Subtitles | حاولي أن تتعلمي الكتابة و عندها يمكنكِ أيضا مراسلتي |
| Bu ülkede yaşamak istiyorsan, dilini öğren. | Open Subtitles | إن كنتِ تريدينَ العيش في هذه المدينة عليك أن تتعلمي لغتها |
| Hayır, sadece gevşemeyi öğrenmen gerek, o kadar. | Open Subtitles | لا، يجب أن تتعلمي الاسترخاء. هل كل مافي الأمر |
| Sen de topallayarak yürümeyi öğrenmek zorunda kalabilirsin. | Open Subtitles | ويمكن أن تتعلمي المشي بقدم واحدة |
| Hayır, sıralı dikiş atmayı öğrenmeni istiyorum. | Open Subtitles | لا، أريدكِ أن تتعلمي حياكة القطب |
| Evet. Çocuklarını dinlersen onlardan çok şey öğrenebilirsin. | Open Subtitles | أجل ، يمكنك أن تتعلمي الكثير من أطفالك إن أنصت إليهم |
| Bir şeyler öğrenmen gerekmiyor mu? | Open Subtitles | أليس من المفترض أن تتعلمي شيئاً؟ |