| Senin de dediğin gibi tüm endüstri bu sorunla boğuşuyor ama bir sebepten dolayı Brenda Starr beni bu skandal için poster çocuğu yapmaya karar vermiş. | Open Subtitles | حسناً، كما قلتَ، الصناعة كلها متأزمة لكن ولسبب ما بريندا ستار قد قررت أن تجعلني رأس الأفعى للفضيحة |
| Naftalin gibi kokuyordu. Pek tekin biri değildi. Ve beni Belle üyesi yapmaya çalıştı. | Open Subtitles | أنرائحتها مثل النفتالين، وكانت عصبيه وحاولت أن تجعلني حسناء |
| Kendimi iyi hissetmem gerektiğini düşündüren yere gelince keser misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تقول الجزء الّذي يُفترض بك أن تجعلني أشعر براحة؟ |
| Kendimi suçlu hissettirmesine ihtiyacım yok ki. | Open Subtitles | حسناًً, أنا لا أريدها أن تجعلني أشعر بالذنب |
| Bu, seninle çalışmamı sağlamak için düzenlenmiş bir tür oyun mu? | Open Subtitles | هل هذا مقلب منك كي تحاول أن تجعلني أعمل معك ؟ |
| Yapman gereken, benim bunu göstermemi sağlamak. | Open Subtitles | ما يجب عليك عمله هو أن تجعلني أُظهر ذلك |
| Senin için üzülmemi sağlamaya çalışma. Yaptığın şey yüzünden hapiste olmalısın. | Open Subtitles | لاتحاول أن تجعلني آشعر بالأسى تجاهك يجب أن تكون في السجن لما فعلته |
| Öyle gerektiği için, yapmamı sağlamaya çalışmıştın. | Open Subtitles | لقد حاولت أن تجعلني أفعلها لأنه كان عليّ فعله |
| Teşekkürler ama eğer, benim gerçekten mutlu olmamı istiyorsanız, farklı bir yaşam seçmeliydiniz. | Open Subtitles | شكراً، ولكن لو أردت أن تجعلني سعيده كنت لتقوم بعمل إختيارات أفضل لحياتك |
| Ne yapmaya çalışıyorsun, beni dul bırakmaya mı? | Open Subtitles | ماالذي تُحاول فعله ؟ هل تحاول أن تجعلني أرمـلة ؟ |
| Beni hep daha iyi bir insan yapmaya çalışıyorsun ya? | Open Subtitles | أتعرف كيف أنك دائماً تحاول أن تجعلني إنساناً أفضل؟ |
| Beni hep kötü adam yapmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | كنتَ تحاول أن تجعلني الشخص الشرير دائماً. |
| Ama orası Barney'nin taburesi. Beni yeni Barney yapmaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | لكن هذا مقعد (بارني) ، هل تحاول أن تجعلني (بارني) الجديد؟ |
| Her yaptığı Kendimi aptal hissetmeme sebep oluyor. | Open Subtitles | كل ما تفعله دائماً هو أن تجعلني أشعر بالحسرة على نفسي |
| Bir dakika yani... benim de Kendimi güvende hissetmemi ve mutlu olmamı istemez misin? | Open Subtitles | انتظر.. ألا تريد أن تجعلني أشعر بالامان والسعادة أيضاً ؟ |
| Kendimi kötü hissetmemi sağlamak zorunda değilsin | Open Subtitles | -لا ينبغي عليك أن تجعلني أشعر بالأسف تجاهك -لا ، لا |
| bir konuyla ilgili boktan hissetmemi sağlamak.. | Open Subtitles | أن تجعلني أشعر بالسوء حيال موضوع محدد |
| Öyle gerektiği için, yapmamı sağlamaya çalışmıştın. | Open Subtitles | لقد حاولت أن تجعلني أفعلها لأنه كان عليّ فعله |
| Eğer elemanların bana sırt çevirmesinden dolayı Kendimi iyi hissetmemi sağlamaya çabalayacaksan, çok tatlısın ama deneme bile. | Open Subtitles | إذا, تحاول أن تجعلني أشعر أفضل حيال الأمر.. عندما إنقلب الجميعُ عليّ, هذا لطفٌ منكَ, ولكن إنسى الأمر. |
| Teşekkürler ama eğer, benim gerçekten mutlu olmamı istiyorsanız, farklı bir yaşam seçmeliydiniz. | Open Subtitles | شكراً، ولكن لو أردت أن تجعلني سعيده كنت لتقوم بعمل إختيارات أفضل لحياتك |