"أن تخاطر" - Translation from Arabic to Turkish

• tehlikeye atmak
• istiyorsan risk
• tehlikeye atman
• riski
• riske atmaya
• riskini almak
• tehlikeye atamazsın

Gerçekten bu gezegenin insanları için hayatını tehlikeye atmak istiyor musun, Binbaşı?
تريد حقا أن تخاطر بحياتك لناس هذا العالم، أيها الرائد؟

Mermilerden kaçıp tetiğe basarak hayatını tehlikeye atmak.
أن تخاطر بحياتك , تتفادى الرصاص وتجذب الزناد

Eğer eğlenmek istiyorsan risk almalısın diyen sendin.
أعلم أنت دائماً تقول لو أردت أن تمرح فيجب أن تخاطر

- Hayatını tehlikeye atman çok mu mantıklı?
لماذا يعقل أن تخاطر بحياتك؟ لأنه عملي أنا جاسوس

Bir kenara atılmayı beklemektense riski göze alıp ilk darbeyi indirmeye karar vermiş.
بدلا من الانتظار الى أن تنبذ قررت أن تخاطر وتضرب أولاً

Belki sen hayatını bunun için riske atmaya heveslisindir, ama ben sana destek olup bunu izlemeyi düşünmüyorum.
ربما تريد أن تخاطر بحياتك من أجل ذلك و لكنني لا أريد أن أقف و أتفرج

Tehlikelere rağmen küçük balıklar beslenmek için korunaklı resiften ayrılma riskini almak zorundalar.
على الرغم من المخاطر, يجب على الأسماك الصغيرة أن تخاطر بترك حماية الشعاب المرجانية من اجل التغذية.

Olmaz, James. Hayatını araştırma uğruna tehlikeye atamazsın.
لا جايمس لا يمكنك أن تخاطر بحياتك من أجل أبحاث

Kariyerini tehlikeye atmak istiyor musun?
أتريد أن تخاطر بمشوارك بأكمله؟

Kolay yollardan para kazanmak istiyorsan risk almak zorundasın.
احياناً عليك أن تخاطر لتحصل على ربح سريع

Sparrow'u kurtarmak için hayatını tehlikeye atman onun da başka biri için aynı şeyi yapacağı anlamına gelmez.
أن تخاطر بحياتك لإنقاذ (سبارو) لا يعني أنه سيعمل بالمثل لأي شخص آخر

Ve bir Amerika bağlantısıyla açığa çıkma riski olmamalı.
لا يمكن لارتباطاتنا الأمريكية أن تخاطر بالكشف عنه

Elindeki her şeyi bunun için riske atmaya değer mi?
هو فقط لا يستحق أن تخاطر بكل ما لديك

Gerçekten topyekun bir nükleer savaş riskini almak mı istiyorsunuz?
هل تريد حقاً أن تخاطر بحرب نووية شاملة؟

Kendini açığa çıkararak tehlikeye atamazsın. Bu çok tehlikeli.
لا يمكنك أن تخاطر بكشف نفسك هكذا هذا خطير جداً