| Minicik bir köpeği bu şekilde korkuttuğun için Kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | أنت يجب أن تخجل من نفسك لتخيف كلبة مسكينة كهذه |
| Kendinden utanmalısın. - Böyle bir kadına bunları yapmak mı? | Open Subtitles | لكنك تماديت يجدر أن تخجل من نفسك هي سيدة لطيفة |
| Düşene bir tekme de sen vurduğun için Kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تخجل من نفسك إيلام عائلة وهي محبطة كهذا |
| Onu tanıyorsan sen de hapishane kuşu olmalısın. | Open Subtitles | لو كنت تعرفه، فعليك أن تخجل من نفسك |
| Onu tanıyorsan sen de hapishane kuşu olmalısın. | Open Subtitles | لو كنت تعرفه، فعليك أن تخجل من نفسك |
| Haysiyetimiz yüzünden görmezden geldiğimiz şeyleri sesli söylediğin için Kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تخجل من أن تثير أمور يتغاضى عنها بقيتنا من باب الوقار. |
| Aha yakaladım seni! Kendinden utanmalısın! Avluyu kirlettiğin için... | Open Subtitles | أمسكت بك يجب أن تخجل من نفسك ترمي المهملات في الفناء الخلفي. |
| Kendinden utanmalısın. Seni ailemize aldık ama sen bizi aldattın. | Open Subtitles | لابد أن تخجل من نفسك لقد أدخلناك فى عائلتنا وأنت خدعتنا |
| Devletin verdiği bursla okuyor çocuk! Kendinden utanmalısın. Kendine baba mı diyorsun sen? | Open Subtitles | إنه يدرس على نفقة الحكومة يجب أن تخجل من نفسك ، هل تسمي نفسك أب ؟ |
| Bu yanlış, ve açıkçası, Kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | ومن الخطأ، وبصراحة، يجب أن تخجل من نفسك. |
| Sen, Moinet. Kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | "أنت ثانية يا "مونيت عليك أن تخجل من نفسك |
| Kendinden utanmalısın, senin gibi bir ihtiyar... altın avcılarına ateş ediyor. | Open Subtitles | يجب عليك أن تخجل من نفسك رجل عجوز مثلك... تبحث عن ما يبحثون عن الذهب وتطلق عليهم النار |