| Burayı çok sevdiğiniz ortada. Şunu görmelisiniz. | Open Subtitles | واضح أنّكما تحبّان المكان بالأسفل هنا , يجب أن تريا هذا |
| Burayı çok sevdiğiniz ortada. Şunu görmelisiniz. | Open Subtitles | واضح أنّكما تحبّان المكان بالأسفل هنا، يجب أن تريا هذا. |
| Bir de... bir de kış ortasında görmelisiniz. | Open Subtitles | يجب أن تريا هذا المكان فى منتصف الشتاء |
| Ama önce sen ve Başbüyücü gerçeği görmelisiniz ki Başbüyücü yeni bir Arayıcı atayabilsin sen de benimle, korunabileceğin bir yere gelmeyi kabul et. | Open Subtitles | لكن قبل أنّ أفعل ذلك ، أودكِ أنتِ و عرّاف المرتبة الأولى أن تريا الحقيقة. حتى يُكلـّف باحثاً جديداً ، و أنّ توافقى علىالمجيءمعيإلى قصرٌ.. حيثستكونيفى حمايةهناك.. |
| Hayvansı doğadan bahsetmişken arabanın içini görmelisin. | Open Subtitles | حسناً، بمُناسبة التحدّث عن الطبيعة الحيوانيّة، يجب أن تريا الوضع في داخل سيّارتها. |
| Bayan Peters'ın bahçesindeki palyaçoyu görmelisin. | Open Subtitles | لقد أصابتني بقشعريرة. يجدر بكما أن تريا المُهرّج الذي بفناء السيّدة (بيتر). |
| Ne Porter, ne de Jen var. Bunu görmelisiniz ama. | Open Subtitles | لا هناك (بورتر)، ولا (جين) لكنّ عليكما أن تريا هذا |
| çocukların hayatını görmelisiniz. | Open Subtitles | كان يجب أن تريا معيشة هؤلاء الأطفال |
| Sırlardan bahsetmişken, Harlan Diehl hakkında Riley ile bulduğumuz şeyleri görmelisiniz. | Open Subtitles | بالحديث عن الأسرار ينبغي أن تريا الأشياء التي حصلنا عليها أنا و(رايلي) من "هارلان ديل" |
| Beyler. Bunu görmelisiniz. | Open Subtitles | يارفاق ، عليكما أن تريا هذا |
| Bunu görmelisiniz. | Open Subtitles | يجب أن تريا هذا. |
| Hey, millet. Bunu görmelisiniz. | Open Subtitles | يا رفيقاي، يجب أن تريا هذا |
| Bunu görmelisiniz. | Open Subtitles | عليكما أن تريا هذا |
| Neye dönüştüğünü görmelisiniz. | Open Subtitles | يجب أن تريا ماذا ستصبح. |
| Bunu görmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تريا هذا |