"أن تريهم" - Translation from Arabic to Turkish

• göstermelisin
• onlara gösterir
• gösterebilirsin
• onlara göstermek

Her şey gibi, onlara da kimin patron olduğunu göstermelisin.
مثل أي شيء آخر، عليك أن تريهم من هو سيّدهم

Hayır, bunu kabullenmeyeceğini göstermelisin.
كلا، عليك أن تريهم أنك لن تقبل تلك المعاملة.

- Hayır, bilmiyorlar. - Bu yüzden onlara göstermelisin.
ــ لا هم لا يعرفون ــ لهذا يجب عليك أن تريهم

Android, bugün ne aldığını onlara gösterir misin?
هل يمكن أن تريهم ماذا جلب معك اليوم ؟

Denise, sen onlara gösterir misin? Ben de bu sırada oğlunun hamburgerini pişireyim.
(دنيس)، هل يمكنكِ أن تريهم بينما أنهي طبخ البرغر مع ابنكِ؟

Al, onlara bunu gösterebilirsin. Zehirli madde raporu.
هاكِ، يمكنكِ أن تريهم هذا، تقرير السميّة التمهيدي

Gelmesini istediğin arkadaşlarını istediğin zaman getirebilirsin ve kitabındaki her şeyi onlara gösterebilirsin.
يمكنك استضافة كلّ أصدقائك أنّى تشاء و بإمكانك أن تريهم كلّ ما في كتابك

- Herkes yazdan beri göğüslerinin büyüdüğünü biliyor. Ama bunu onlara göstermek zorunda değilsin.
- الجميع يعرف أن الكنزات العالية للصيف - لا يتوجب عليكِ أن تريهم شيئاً

onlara göstermek istiyor musun, Arthur?
تريد أن تريهم ذلك يا (آرثر)؟

Onlara gübre raporunu göstermelisin. Bunu biliyordu.
عليك أن تريهم تقرير العفن من المؤكد معرفتها به

İnsanlara önderlik edeceksen gerçekte kim olduğunu onlara göstermelisin.
إذا أردت قيادة الناس، عليك أن تريهم أنك صادق

Ve birisi dedi ki, "Onlara Nenetlerin fotoğraflarını göstermelisin. Nenetleri."
قال لي أحدهم: "يجب أن تريهم صورة النانيف.

Ama bir şey yapmadan önce bunları Giles'a göstermelisin. Emin olmak için.
لكن يجب أن تريهم لـ " جايلز " أولا قبل أن تفعلى شيئا لكى يتأكد

Farklı olmadığını onlara göstermelisin.
يجب أن تريهم أن لا يوجد أي إختلاف

Onlara küçük kız kıçının bu kapıyı ne hale getirdiğini gösterebilirsin.
يمكنك أن تريهم كيف حطمت الفتاة الصغيرة .هذا الباب المسكين

Onlara daha iyi bir yol gösterebilirsin.
بوسعك أن تريهم طريقاً أفضل من هذا.

- Bo, onlara göstermek ister misin?
أتريد أن تريهم يا (بو)؟