| bana sormak istediğin bir şey var mı? | Open Subtitles | يجب أن أقول، الموقف واضح لقد أخذت موقفاً حازماً من شركتي - أتريدين أن تسأليني عن شيء؟ - |
| bana sormak istediğin birşey mi var? | Open Subtitles | هل هناك شيء تريدين أن تسأليني إياه ؟ |
| Böyle şeyleri bana sorman gerekmiyor. | Open Subtitles | لستي بحاجةٍ إلى أن تسأليني عن مثل هذه الأمور |
| Umm. eğer değerlendirmemi istersen Başka bir değişle şu yaptığımız olay Yani nazikce sorabilirsin. | Open Subtitles | إن كنتِ تودين مني الإنخراط في حدث آخر معكِ، بوسعكِ أن تسأليني بلطف. |
| Eczacı Frank'e mi soracaksın, yoksa Dixie Stop Dedektifi Frank'e mi soracaksın? | Open Subtitles | أن تسأليني انا فرانك الصيدلي، أو او فرانك المحقق؟ |
| Bana istedigin seyi sorabilecek olman. | Open Subtitles | أن بوسعك أن تسأليني ما شئت |
| sormak istediğin bir şey mi var, Doktor? | Open Subtitles | هل هناكَ، شيءٌ تريدينَ أن تسأليني بشأنه، أيتها الطبيبة ؟ |
| Çünkü bana sormak zorundasın. | Open Subtitles | لأن عليك أن تسأليني |
| Hiç hiç aklına geldi mi Tina'yı çağırmadan önce bana sormak? | Open Subtitles | هل فكرت ربما أن تسأليني أولاَ قبل دعوة " تينا " و ... |
| bana sormak istediğin bir şey var mı? | Open Subtitles | هل تريدين أن تسأليني أي شيء؟ |
| Daha ne olsun? Hakkımda bir şey öğrenmek istiyorsan bana sorman yeterdi. | Open Subtitles | إن أدرتِ معرفة شيء عنّي، كان عليكِ أن تسأليني وحسب. |
| Hakkımda bir şey öğrenmek istiyorsan bana sorman yeterdi. | Open Subtitles | إن أدرتِ معرفة شيء عنّي، كان عليكِ أن تسأليني وحسب. |
| Eğer zalimce birşey sormak istiyorsan doğrudan sorabilirsin. | Open Subtitles | لديكِ شيء تريدين أن تسأليني ولو كان قاسياً قليلا ، فقط أسأليني |
| Bana ne istersen sorabilirsin ve... | Open Subtitles | يمكنكِ أن تسأليني كل ما تريدين |
| Bana istediğin şeyi sorabilecek olman. | Open Subtitles | أن بوسعك أن تسأليني ما شئت |
| İçeri girmeden önce sormak istediğin bir şey var mı? | Open Subtitles | أتريدين أن تسأليني شيئاً قبل دخولك؟ |