| - Bunu biliyorsun. - Onlara bir şey veriyormuş gibi görünmen gerekiyor. | Open Subtitles | ـ أنت تعرف هذا جيّداً ـ يبدو كأنّ عليك أن تعطيهم شيئاً |
| Senden tek istediğim, Onlara bir şans vermen bakalım bu şeyde iyi bir sonuca varabilecek miyiz, tamam mı? | Open Subtitles | كل ما أطلبه منك أن تعطيهم فرصه ليحاولوا الخروج بشئ جيد من كل هذا |
| "Ne sebeple" onları bana vermelisin. | Open Subtitles | لذا فانا افكر بأنك لو يجب أن تعطيهم لي فيجب أن يكون هناك سبب |
| Gerektiğinde onlara kötü haberi de vermelisin. | Open Subtitles | في بعض الأحيان عليك أن تعطيهم الأخبار السيئة |
| Onlara Kod 9 emiri vermeni ve ön girişe göndermeni istiyorum. Hemen. | Open Subtitles | أريدك أن تعطيهم شفرة 9 وترسلهم الى المدخل الأمامى حالاً |
| Yarın Onlara bir şeyler vermek zorundasın. | Open Subtitles | أنظري، غداً يجب أن تعطيهم شيئاً. |
| Daha çok para almak için Onlara bir şey vermelisiniz. | Open Subtitles | حسناً, يجب عليك أن تعطيهم شيئاً دافع ليأتي الأثرياء |
| Onlara bir günah keçisi vermelisin. Birini tutuklat. | Open Subtitles | عليك أن تعطيهم شخصاً دعهم يلقون القبض عليه |
| Onlara bir çeşit sinyal göndermen gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | يقول بأنّك يجب أن تعطيهم نوع من إشارة. |
| Onlara bir şans daha verebilir miyiz, lütfen? | Open Subtitles | أتستطيع أن تعطيهم فرصة أخرى ، أرجوك |
| Eğer paçanı kurtarmak istiyorsan bir isim vermelisin. | Open Subtitles | إذا أردت أن تنتهي هذه المشكلة عليك أن تعطيهم إسماً |
| İşçiler, yıllardır senin için çalıştılar. Onlara vermelisin. | Open Subtitles | لقد تعب العمال لأجلك لسنوات يجب أن تعطيهم |
| Tim ve Becca'ya da aynı şansı vermelisin. | Open Subtitles | تمكنت مني أنت يجب أن تعطيهم نفس الفرصة |
| Ama seyirci seyircidir ve insanlara izlemek için geldikleri şeyin karşılığını vermelisin. | Open Subtitles | "لكن الجمهور يبقى جمهورا وعليكم أن تعطيهم ما جاءوا من أجله." |
| Bu insanlara o kadar değer veriyorsan yemek paranı da vermeni öneririm ama benimkini isteme. | Open Subtitles | أنت مهتم للغاية بهؤلاء الناس الحقيقيون أقترح عليك أن تعطيهم مال غدائك لكن لا تطلب مال غدائي. |
| Ve ben de Onlara bir sebep vermeni istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريدك أن تعطيهم سبباً |
| Buna bir şans vermek zorundasın. | Open Subtitles | عليكِ أن تعطيهم فرصة |
| Ama Onlara bir şey vermek zorundasın. | Open Subtitles | لكن يمكنك أن تعطيهم شيئا |