| Pekala bu kötü bir taneydi, Ama bunu yapmak zorundasın! | Open Subtitles | حسناً, كانت هذه مزحة سيئة ! ولكن يجب أن تفعلها |
| Pekala bu kötü bir taneydi, Ama bunu yapmak zorundasın! | Open Subtitles | حسناً, كانت هذه مزحة سيئة ! ولكن يجب أن تفعلها |
| yapabilirsin Stevie. yapabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تفعلها يا ستيفي يمكنك أن تفعلها |
| Bu iyi bir yalan peder. Bunu yapabilirsin. | Open Subtitles | انها كدبة جيدة أيها الأب أنت يمكن أن تفعلها |
| Gidip yapman gereken o önemli şeyleri yapmalısın. | Open Subtitles | والأن يجب أن تذهب لتفعل الأشياء العظيمة التي تحتاج أن تفعلها |
| Bir şeyim yok. Ama Maria yapabilir. | Open Subtitles | لم يجر لي أيّ شيء لكن بمقدور ماريا أن تفعلها.. |
| Taco Bell'in otoparkında yapabiliyorsun... da doktor ofisinde mi yapamıyorsun? | Open Subtitles | يمكنك أن تفعلها في موقف تاكو بيل و لكن لا يمكنك ذلك في مكتب الطبيب؟ |
| Şimdi bunu yapmak istiyorum. | Open Subtitles | الآن أودّك أن تفعلها بنفسك، ادفعها للأسفل حتّى النهاية. |
| Tanrı aşkına dostum, bunu yapmak zorunda mıydın? | Open Subtitles | بحق المسيح يا رجل هل كان عليك أن تفعلها |
| - Acele etsek iyi olur. - bunu yapmak zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تسرع عليك أن تفعلها أنت |
| Stevie, bunu yapmak zorundasın. | Open Subtitles | ستيفي، عليك أن تفعلها |
| bunu yapmak istemiyorsun. | Open Subtitles | لا تريد أن تفعلها |
| - bunu yapmak istiyor musun? | Open Subtitles | هل تريد أن تفعلها ؟ |
| Birkaç saat sonra evdeyiz. yapabilirsin, ve bu senin için harika olacak. | Open Subtitles | ساعتان وسنكون في البيت - يمكنك أن تفعلها وسيقوي هذا موقفك - |
| Bunu yapabilirsin evlat, Buna eminim. | Open Subtitles | تستطيع أن تفعلها أيها الفتى, أنا متأكدة من ذلك |
| yapabilirsin. Yapabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | يمكنك أن تفعلها، أعلم أنه يمكنك أن تفعلها |
| yapabilirsin. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | يمكنك أن تفعلها، أعلم أنه يمكنك أن تفعلها |
| Evet bunu kesinlikle yapmalısın. | Open Subtitles | أتري؟ حتى الملعون يعرف بأنّك يجب أن تفعلها |
| Evet bunu kesinlikle yapmalısın. | Open Subtitles | أتري؟ حتى الملعون يعرف بأنّك يجب أن تفعلها |
| - Arabağlantı yapabiliriz. - Bunu şimdi yapabilir misin? | Open Subtitles | ـ يمكن ان ندخل خلسة ـ هلّ بالإمكان أن تفعلها الآن؟ |
| Bu adada mahsur kalmak bana bir şey öğrettiyse o da tek başına yapamıyorsun. | Open Subtitles | كوني عالقة في هذه الجزيرة فقد علمتني شيء واحد لايمكنك أن تفعلها لوحدك |
| Ne yapacaksan çabuk yap. | Open Subtitles | عليك أن تقوم بخطوتك فمن الأفضل أن تفعلها سريعاً |
| Oldu ama bundan daha hızlı yapman lazım tabii. | Open Subtitles | حسناً، عليك أن تفعلها أسرع من هذا، إتفقنا؟ |