| Saati ele geçirdiğinde, onu yakalayabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تقبض عليه بعد أن يعثر على الساعة |
| Eğer acele edersen, oraya adamlarını yollarsan, bir kaç komandoyu oda servisiyle konuşurken yakalayabilirsin. | Open Subtitles | اذا استعجلت فيمكنك ارسال فريق هناك يمكنك أن تقبض على بعض الضباط طلب خدمة الغرف |
| Sherman'ı yakalaman imkansız. | Open Subtitles | من المستحيل أن تقبض على شيرمان في الغابات |
| yakalamak zorundasın, koşmak zorunda değil. | Open Subtitles | يجب أن تقبض على المجرمين الركض ليس بالامر المهم |
| Bizi yakalamaya çalıştı sanırım. | Open Subtitles | حاولت أن تقبض علينا متلبسين ، على ما أعتقد |
| Koyunları korumak için kurdu yakalamalısın. | Open Subtitles | لكى تحمى الغنم , عليك أن تقبض على الثعلب |
| Onu biraz sarsmak için. Onu tutuklamam gerek, büyük bir şey değil, silaha bile gerek yok. | Open Subtitles | شيء يلهيه فقط، أحتاجك أن تقبض عليه ولاشيء كبير ولا أثر يبقى بعدها |
| Onları hiç tutuklamamalıydınız. | Open Subtitles | ما كان لك أن تقبض عليهم |
| Onu tekrar yakalayabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك أن تقبض عليه مرة أخرى. |
| Onu tekrar yakalayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تقبض علية مرة أخرى. |
| - Para ile yakalayabilirsin. | Open Subtitles | -يمكنك أن تقبض عليه مع النقود |
| Senden istediğimiz Hooker'ı bizim için yakalaman. | Open Subtitles | - لا نريد منك الا أن تقبض على هوكر لأجلنا |
| Ranger olsaydin, bu piç kurusunu kendin yakalaman gerekirdi. | Open Subtitles | فسيكون عليك أن تقبض هذا السافل بنفسك |
| Sen de patronuna söyle, eğer kötü adamları yakalamak istiyorsa kötü adamları takip etmeli. | Open Subtitles | وقل لرئيستك لو أرادت أن تقبض على السيئين فعليها أن تلاحق السيئين |
| Onlardan birisini yakalamak zorundaysanız elbise kollarının içine gizlenmiş bir silah, bir kaçış güzergahı ya da davetsiz misafirler için hazırlanmış ...elektrikli metal bir zeminleri olduğunu varsaymalısınız. | Open Subtitles | إذا كان عليك أن تقبض على احدهم يمكنك ان تفترض أن لديهم خدعة بجعبتهم مثل أسلحة مخبأة |
| Şehirdeki tüm çeteleri yakalamaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | الشرطة تحاول أن تقبض على كل عصابة في هذه البلدة. |
| O şey ya oradaysa? Seni yakalamaya çalışır mı? | Open Subtitles | ماذا عن هذه الأشياء التي تحاول أن تقبض عليك؟ |
| "Bir hırsızı yakalamak istiyorsan, tün dünyayı yakalamalısın." | Open Subtitles | " إذا أردت أن تقبض على سارق ، فعليكأنتقبضعلى كلالعالم" |
| Onu yakalamalısın | Open Subtitles | "يجب أن تقبض عليها أذا أستطعت" |
| Onu biraz sarsmak için. Onu tutuklamam gerek, büyük bir şey değil, silaha bile gerek yok. | Open Subtitles | شيء يلهيه فقط، أحتاجك أن تقبض عليه ولاشيء كبير ولا أثر يبقى بعدها |
| Onları hiç tutuklamamalıydınız. | Open Subtitles | ما كان لك أن تقبض عليهم |