| Çok teklif aldığını biliyordum ve bunu kabul etmeni istedim. | Open Subtitles | أعلم أنّه كان لديك عروض أخرى وأردت أن تقبلي بهذا. |
| Ama şu an senen beni kabul etmeni beni yaptıklarımla kabul etmeni istiyorum. | Open Subtitles | لكني أطلب منك الآن أن تقبلي بي أن تقبلي بي لشخصي |
| Herhalde bu atamayı kabul etmeden önce konu hakkında daha çok şey öğrenmek isteyeceksiniz. | Open Subtitles | أنصحك أن تعتادي مع هذا أكثر قبل أن تقبلي تولّي المنصب |
| Sen benim teklifimi kabul etmeden ben seninkini edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أقبل عرضكِ إلى أن تقبلي عرضي |
| Evet, seni ikna etmeye çalışırsam sen de kabul etmelisin. | Open Subtitles | نعم، لهذا إذا حاولت أن أكسبكِ، يجب أن تقبلي بالأمر فحسب |
| Robert Zane karşı olan davada uzlaşma yoluna gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تقبلي بالتسوية مع (روبرت زين) |
| Bayan, eğer yeni dünyaya girmek istiyorsan, kurallarını kabul etmen gerekiyor. | Open Subtitles | سيدتي أن اردت الدخول الى العالم الجديد فيجب أن تقبلي بالشروط وتجلسي هنا للأختبار |
| Umuyorum yardıma ihtiyaç duyduğunuz bu dönemde teklifimizi kabul edersiniz. | Open Subtitles | وأرجو أن تقبلي مسـاعدتي لك في هذا الوقت الصعب |
| Evlilik teklifimi kabul etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تقبلي طلبي للزواج |
| Özrümü kabul etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُك أن تقبلي إعتذاري |
| kabul etmeden önce bundan emin olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكوني متأكدةً قبل أن تقبلي بالقضية |
| Tric'deki işi kabul etmeden önce bundan haberin var mıydı? | Open Subtitles | هل علمت بشأنه قبل أن تقبلي بالوظيفة في(تريك)؟ |
| Dinle, Regina'yla aranızda sorunlar olduğunu biliyorum ve bu konuyu sana, işi kabul etmeden önce söylemeliydim. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}،)أعرف أنّ هناك مشاكل بينكِ و بين (ريجينا و كان عليّ أن أخبركِ بذلك قبل أن تقبلي العمل. |
| Evet, teklifi kabul etmelisin. | Open Subtitles | ــ أجل، أظن أنه يجدر بكِ أن تقبلي ــ حقاً؟ |
| Bence şu Güney Afrika'daki fotoğraf işini kabul etmelisin. | Open Subtitles | أعتقد أنك يجب أن تقبلي بمهمة التصوير الفتوغرافي التي بجنوب أفريقيا |
| Bence Güney Afrika'da ki fotoğraf İşini kabul etmelisin | Open Subtitles | أعتقد أن عليك أن تقبلي بوظيفة التصوير الفوتوغرافي تلك التي بجنوب أفريقيا |
| Robert Zane karşı olan davada uzlaşma yoluna gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تقبلي بالتسوية مع (روبرت زين) |
| Kabul edemem. Önce senin benimkini kabul etmen lazım. | Open Subtitles | لا أستطيع ان اقبل عرضكِ إلى أن تقبلي عرضي |
| Umarım bu yardıma muhtaç, zor döneminizde, teklifimizi kabul edersiniz. | Open Subtitles | وأرجو أن تقبلي مسـاعدتي لك في هذا الوقت الصعب |