| Önümüzdeki altı ay için, o, bu süreçte kendi hayat kaybedene kadar o Onu kurtarmak için çalışır ve üzerinde | Open Subtitles | لمدة الستة أشهر القادمين ستحاول أن تنقذه مرة تلو الأخرى إلى حين أن تخسر حياتها جراء هذه العملية |
| Ona yararlı yapmak istedim , Onu kurtarmak. | Open Subtitles | أرادت أن تستفيد منه أن تنقذه |
| Tehlikede. Onu kurtarmak zorundasın. | Open Subtitles | إنه في خطر يجب أن تنقذه |
| Bebek tehlikede. Bebeği kurtarmak zorundasın. Onu kurtarmalısın. | Open Subtitles | الطفل في خطر، يجب أن تنقذه الطفل في خطر، يجب أن تنقذه |
| Bir şeyler yapmalısın. Onu kurtarmalısın. | Open Subtitles | ،يجب أن تفعل شيئاً يجب أن تنقذه |
| Onu kurtarmak istiyorsan tabii. | Open Subtitles | إذا أردتَ أن تنقذه |
| Martin eğer bu adam gerçekten de o 36 kişiden biriyse Onu kurtarmak zorundasın. | Open Subtitles | (مارتن) لو كان هذا الرجل أحد الـ36 حقاً فيجب أن تنقذه |
| Charlie, sadece sen kurtarabilirsin. Onu kurtarmak zorundasın. | Open Subtitles | يمكنك أن تنقذه يا (تشارلي) يجب أن تنقذه |
| Ama dövüşeceği kişi Arthur. Onu kurtarmak zorundasın. | Open Subtitles | لكن ( آرثر ) سوف يقاتله يجب أن تنقذه |
| Lütfen Hank, Onu kurtarmak zorundasın. | Open Subtitles | أرجوك يا (هانك) يجب أن تنقذه |
| Onu kurtarmalısın Darnell, bana kızgın olarak gitmesini istemiyorum. | Open Subtitles | (عليك أن تنقذه يا (دارنيل كان غاضياً عمّا تحدثنا آخر مرة |
| Onu kurtarmalısın! | Open Subtitles | ينبغي عليك أن تنقذه! |