| Gerçekle yüzleşmelisin. Bu yarayla hangi numaraları yapabilirsin? | Open Subtitles | لا بد أن تواجه الحقيقة كيف ستنفذ الخدع بمثل هذه الاصابة ؟ |
| Ama şu anda kendini düşünmeli ve tehlikeyle yüzleşmelisin. | Open Subtitles | لكن الآن عليك أن تفكر بنفسك و أن تواجه الشر |
| Dick. Dick. Bu şeyle yüzleşmelisin. | Open Subtitles | ديك ، يجب أن تواجه هذا الأمر سريعاً يجب أن تطلب من بروس بأن يتخلص من لحيته |
| Buzz'nin Andy'nin en sevdiği oyuncak olması gerçeğiyle yüzleşemedin. | Open Subtitles | لم ترد أن تواجه حقيقة أن باز من الممكن أن يصبح دمية أندى المفضلة الجديدة |
| Buzz'nin Andy'nin en sevdiği oyuncak olması gerçeğiyle yüzleşemedin. | Open Subtitles | لم ترد أن تواجه حقيقة أن باز من الممكن أن يصبح دمية أندى المفضلة الجديدة |
| Eve karın için bir şey almadan dönersen, bunu çok kötü ödersin. | Open Subtitles | إذا عُدت الى البيت بدون أن تُحضر شىء لإمرأتك فعليك أن تواجه الجحيم الذى ينتظرُك |
| O halde bununla yüzleşmelisin, ufaklık. O hatuna bir özür borçlu olabilirsin... | Open Subtitles | أظنّكَ يجب أن تواجه الأمر يا عزيزي فربّما تدين لتلكَ المرأة بإعتذار... |
| Bunu görmemek için uğraşıyorsun belki de içine sindiremiyorsun ama gerçekle yüzleşmelisin ki senin yaşlı adam beş para etmezin teki. | Open Subtitles | تحاول أن تدور حولها وأن تغوص أسلفها وكل شيء ولكن عليك أن تواجه حقيقة أن رجلك المسن ليس إلا قطعة من القذارة |
| Korkularınla yüzleşmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تواجه مخاوفك عليك أن تواجه مخاوفك |
| Düşmanınla yüzleşmelisin. Kendinle yüzleşmek zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تواجه عدوك عليك أن تواجه نفسك |
| Orson, bunun çok ani olduğunu biliyorum ama gerçekle yüzleşmelisin. | Open Subtitles | (أورسن) أفهم أن هذه صدمة، لكنّ عليك أن تواجه الحقاًئق. |
| Bu şeyle yüzleşmelisin ki bunu arkanda bırakabilesin. | Open Subtitles | عليك أن تواجه هذا الشي ، أو تضعه خلفك |
| Kısıtlamalarınla dürüstçe yüzleşmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تواجه بمنتهى الأمانة أوجه قصورك... |
| Sığınaktan neden uzak durduğunu bilmiyorum ama belki sende kendi korkularınla yüzleşmelisin. | Open Subtitles | انظر، لا أعلم لما تتجنب نوّعك ... لكن ربما عليك أن تواجه خوفك، و وتحظى بإيمان مطلق |
| Ve en büyük korkunla yüzleşmelisin. | Open Subtitles | و عليك أن تواجه أسوأ مخاوفك |
| Dikkâtli olmalıyız. Eve karın için bir şey almadan dönersen, bunu çok kötü ödersin. | Open Subtitles | " قلعة تنتالون " يجب أن نكون حذرين إذا عُدت الى البيت بدون أن تُحضر شىء لإمرأتك فعليك أن تواجه الجحيم الذى ينتظرُك |