| Sence akıllı ve güzel bir kadını isteyen bir adam samimi olmaz mı? | Open Subtitles | هل تعتقدي أن رجل برغب فى إمرأة ذكية و جميلة ليس لديه صدق؟ |
| Canlı bir adam savaşta olduğu gibi nişan aldığın yerde olsaydı ne hissederdin? | Open Subtitles | كيف ستشعر لو أن رجل حي ظهر أمامك , كما في المعارك؟ |
| Söylenene göre; bir adam ve köpeği zeplinden para döküyor. | Open Subtitles | وردني أن رجل وكلبه يوّزعان المال من منطاد |
| Evet masum bir adamın ölmesi çok üzücü, ama sokaklardan bir tane çocuklara dondurma satan çocuk tacizcisi eksildi. | Open Subtitles | نعم، إنه مأساوي أن رجل بريء مات، لكن هناك واحد أدنى شاذّ جنسيًا في الشارع يبيع الآيس كريم للأطفال. |
| İnsan senin pozisyonundaki bir adamın daha iyi yalan söyleyeceğini düşünüyor. | Open Subtitles | أتعتقد أن رجل في موقعك سيكون من الأفضل لة أن يكذب. |
| Senin konumunda bir adamı bulmayı beklemiyordum. | Open Subtitles | ما كنت لأتوقع أن رجل في مثل منصبك |
| Sizin gibi zeki bir adam nasıl olur da hâlâ aile kurmaz, şaştım kaldım. | Open Subtitles | أنا حقاً متعجبة كيف أن رجل لطيف مثلك ليس لديه عائله حتى الأن |
| Öyle bir adam buraya taşınınca insanlar internet sitelerine baktı. | Open Subtitles | الناس تسمع أن رجل كهذا ينتقل إلى هنا ثم يتحققون من الموقع |
| Muhbirlerim bir kaç gün önce anlattılar. Venedik'te bir adam var... bir keşiş, üstün yetenekleri olan. | Open Subtitles | العرافة أخبرتني قبل أيام أن أن رجل من فينا رجل قديس يعمل بجهد |
| Bence senin zekanda ve özelliklerine sahip bir adam beni, sana tahliye izni çıkarmam için ikna edebilir. | Open Subtitles | كنت أعتقد أن رجل بمثل مهاراتك وذكائك سيخلق انطباعًا بالتعاون معي ليتلاعب بي كي أزكّيه |
| Söylemeye gerek yok ki, benim pozisyonumdaki bir adam hengameye ve skandala her zaman maruz kalacaktır. | Open Subtitles | حسناً، أنـه غني عن القول أن رجل بموقعي يكون موضع لغط وفضائح. |
| Leo Kemali gibi bir adam nasıl hayatta kalır sanıyorsun? | Open Subtitles | كيف كنت تعتقد أن رجل مثل ليو كمالي على قيد الحياة؟ |
| İnanıyorum ki sizin bakış açınız ve kendini tanımanıza sahip bir adam ne isterse yapabilir. | Open Subtitles | أؤمن أن رجل ذو بصيرة ومعرفة الذات مثلك يستطيع فعل ما يشاء |
| Bay Smith, dürüst bir adamın böyle aptal olması beni şaşırtıyor. | Open Subtitles | سيد سميث أنه بزعجنى أن رجل أمين يصبح احمقاً |
| Sanırım sizin durumunuzdaki bir adamın kaçınılmaz olarak bir kaç düşmanı vardır. | Open Subtitles | أفترض أن رجل في منصبك لابد أن يكون له بعض الأعداء |
| bir adamın kuşatılmış bir çöl şehrinden size "Binlerce insanın kurban edilmesine izin vermeniz, şayet istediğiniz buysa. | Open Subtitles | هل يكون من الابتزاز أن رجل واحد ، محاصر فى مدينة صحراوية يدعوك قائلا اذا سمحت للآلاف ان يذبحوا باذنك |
| Çinli bir adamın San Fransisco'dan gelip elmas, altın gibi şeyler alacağını söyledi. | Open Subtitles | أن رجل صيني قادم من سان فرانسيسكو يشتري ألماس، وذهب، أيا كان |
| Senin gibi yetişkin bir adamın küçük bir kızdan korktuğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن رجل بالغ مثلك يخشى من فتاة صغيرة |
| 360 kiloluk bir adamın yıllık kontrolleri umursayacağını sanmam. | Open Subtitles | لقد جاء إلى هنا وحده و أشك أن رجل يزن 600 باوند يذهب للفحص السنوي |
| Senin konumunda bir adamı bulmayı beklemiyordum. | Open Subtitles | ما كنت لأتوقع أن رجل في مثل منصبك |