| Gerçek şu ki Oliver'la olan ilişkin hiçbir zaman bitmeyecek. | Open Subtitles | ،لأن الحقيقة، أن علاقتك وأوليفر لن تنتهي أبداً |
| Ama ilişkin bitti diye olduğu için üzgünüm. | Open Subtitles | لكنني حزينة للغاية بسبب أن علاقتك قد إنتهت. |
| Babamla olan ilişkin tekrar rayına oturduğu için memnunum. | Open Subtitles | اوه، أنا سعيدة أن علاقتك مع والدي قد عادت لطريق الصحيح |
| Müvekkilimle olan ilişkiniz tamamen platonik değil mi? | Open Subtitles | هل هو صحيح أن علاقتك بموكلتى أفلاطونية تماماً؟ |
| Sanırım baba-kız ilişkiniz gayet güzel ilerliyor. | Open Subtitles | حسناً أفهم من هذا أن علاقتك بوالدك قد تحسنت تماماً |
| Ama iyi haber, ekip ile ilişkin olması gerektiği gibi ve şimdi tatiline suçluluk duymaksızın gidebilirsin. | Open Subtitles | ولكن الأخبار الجيدة أن علاقتك ... مع الطاقم . عادت لما يفترض أن تكون ... والان, لك الحرية للذهاب في إجازتك . بدون الشعور بالذنب |
| Yani eğer gizli ilişkin Blair Waldorf gibi biriyle olsa ne kadar delice olabileceğini düşünsene. | Open Subtitles | حسنٌ ، كم يبدو الأمر جنونياً ..لو أن علاقتك السرية (كانت مع واحدة مثل (بلير والدورف |
| Sara'yla olan ilişkin babanın yerini almanı imkânsız hale getirdi, biliyorsun bunu. | Open Subtitles | كما تعلمين من صميمك أن علاقتك بـ (سارّة) أهدرت عليك أيّة فرصة لتقلّد مقام أبيك. |
| Chin Ho Kelly'le olan ilişkin kararlarını etkiliyor olmasın? | Open Subtitles | (هل أنت على يقين أن علاقتك بـ(تشين هو كيلي لا تضلل حكمك هذا؟ |
| Chin Ho Kelly'le olan ilişkin kararlarını etkiliyor olmasın? | Open Subtitles | هل أنت متيقنة أن علاقتك بـ(تشين هو كيلي) لا تطغى على حكمك هذا؟ |
| Oturmuş bana dileğinin Hope ile mutlu bir ilişkin olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | , أن علاقتك بـ(هوب) ممتازة |
| Senatör ile olan ilişkiniz sadece siyasi olmadığından şüphelenmiştim. | Open Subtitles | شككت أن علاقتك مع السيناتور كانت اكثر من السياسة |
| Ben de umuyordum ki, ilişkiniz şimdiden dibe vurduğu için, onu öldürerek ormanlık bir yere gömmüş olasın da, mevzubahis soluk beyaz, tutku cinayeti yüzünden yakın zamanda seni zorla götürsünler. | Open Subtitles | وكنت أتمنّى أن علاقتك معها قد أخذت منحى جنوبيّاً بعيداً.. بأنّك ستقتلها وتدفنها في منطقة غابات كثيفة والتي قريباً ستُعتقل بسبب جريمة العاطفة الهشّة المذكورة أعلاه |
| Ve sizin Kevin Kaiser ile ilişkiniz evliliğini bitirdi. | Open Subtitles | و أن علاقتك مع (كيفين كايسر) أنتهت زواجه. |