"أن فتاة" - Translation from Arabic to Turkish

• bir kızın
• kızın benim
• bir kadının
• kızdan
• kızı unutamadığımı

Senin gibi bir kızın aşk acısı çekmesi fikrinden nefret ediyorum.
أكره فكرة أن فتاة مثلك عليها أن تدفع من أجل الحب.

Onun gibi bir kızın benim gibi biriyle ilgilenmeyeceğine mi inanıyorsun?
ألا تظنين أن فتاة مثل تلك ستُعجب بشاب مثلي؟ انتِ مخطئة

Dünya üzerinde, senin kadar güzel ve havalı bir kızın var olduğuna inanmamamdı
لأني لم أستطيع تصديق أن فتاة بهذه الشخصية وبهذا التواضع وبهذا الجمال موجوده

Senin gibi güzel bir kadının benim gibi biriyle çıktığına kim inanır ki?
من سيصدق أن فتاة بهذا الجمال تود مرافقتي ؟

Aslında eczacının kendisi, Troina'daki dükkanına gelip, sakinleştirici alan bir kızdan bahsetti.
في الحقيقة الصيدلي نفسه قال أن فتاة بنفس أوصافها دخلت إلى صيدليته في تورينا لشراء مهدئ

Lisedeki kızı unutamadığımı söylediğimi hatırlıyor musunuz?
أتذكرون عندما قلت أن فتاة الثانوية علقت في ذهني؟

22 yaşında bir kızın bu işte usta olduğunun farkındasın değil mi?
أدركت أن فتاة في الثانية و العشرين من العمر تملك هذا الإتقان.

Yaklaşık 45 kiloluk bir kızın sakin adımlarla şu taraftan geldiğini ve sonra sıkıntı içinde şu tarafa doğru koştuğunu söyleyebilirim.
يمكنني إخباركم أن فتاة تزن أقل من 100 رطل أتت من هذا الإتجاه تمشي في هدوء ثم ركضت في حالة فزع

Sizin kadar genç bir kızın kraliçe olamayacağını düşünenler varken hem.
هؤلاء من يعتقدون أن فتاة شابة في عمرك لا تستطيع الحكم

IŞİD'e katılmayı düşünen bir kızın ona geldiğini söyledi.
أخبرني أن فتاة جاءت إليه لأنها كانت تفكر في الالتحاق بداعش.

Sizin gibi bir kızın benim gibi biri için böyle birşey yapacağını kim düşünür ki?
إذا فكر أي أحد أن فتاة مثلك ستقدم على أي شيء كهذا من أجل رجل مثلي

Bütün bunların altında küçük bir kızın olduğuna inanmak zor.
يصعب التصديق أن فتاة صغيرة تغطيها كل هذة القذارة

Hintli bir kızın onun gibi bir yabancıya eş olması yalandı.
كذبت حين توهمت أن فتاة هندية يمكن أن تصبح زوجة لأجنبى مثله

Köprüdeki üzgün bir kızın kolay bir hedef olduğunu mu düşünüyorsun?
أنك تعتقد أن فتاة حزينة على الجسر هى هدف سهل

Senin gibi bir kızın, benim gibi bir adama aşık olmasına hala inanamıyorum.
ما زلت غير مصدق أن فتاة مثلك يمكن أن تُحب رجل مثلي

bir kızın benim yüzünden kovulduğunu bile bile orada çalışamam.
لا يمكنني العمل مدركاً أن فتاة طُردت بسببي

Güzel bir kadının bilinmezliğin ortasında domuzları temizlemekle uğraşmasını saymazsak.
ما عدا كيف أن فتاة جميلة انتهى بها الأمر تغسل الخنازير في وسط اللامكان

Senden arabana binip, bir demek çiçek alıp onları Donna'ya götürmeni istiyorum. ve şükret dokunabileceğin canlı gerçek bir kadının var.
أريدك أن تركب في سيارتك تشتري ورودا و تعطيها لـ (دونـا) و تحمد الله أن فتاة حقيقية تركتك تلمسها

Güzel bir kadının çekiciye ihtiyacı olduğunu duydum.
-آسف سمعت أن فتاة جميلة تحتاج للسحب

Eğer şimdi defolup gitmezsen kıçını öyle tekmelerim ki dışarıdaki herkese bir kızdan dayak yediğini anlatmak zorunda kalırsın.
إذا لم تخرج من هنا ، سأقوم بضربك ضربا مبرحا ويمكنك إخبار أي شخص أن فتاة تغلبت عليك