"أن قابلت" - Translation from Arabic to Turkish

• tanışmadım
• tanıştın
• tanışmamıştım
• karşılaştın

Ben hiç Oswald adında biriyle tanışmadım. Size bunu söyleyenler deliymiş herhalde.
لم يسبق لي أن قابلت أحدا اسمه أوزوالد أي شخص قال لك ذلك لابد أن يكون مجنون

Yemin ederim, dün geceye kadar bu adamla tanışmadım bile.
أُقْسِمُ لك ، لم يسبق لي أن قابلت هذا الرجل أبداً قبل البارحـة

Evet Missy egzotik Hindistan topraklarından gelen bir erkekle tanıştın mı daha önce?
إذن ميسي، هل سبق لك أن قابلت رجلا من شبه القارة الهندية العجيبة؟

Artık tanıştın, bundan torunlarına bahsedebilirsin.
حسنا، الآن وبعد أن قابلت تستطيع اخبار أحفادك عن هذا

Daha önce teknede yaşayan biriyle tanışmamıştım.
لم يسبق لى أن قابلت شخصا يسكن فى عوامه هذا خيالى

Daha önce bana böyle hissettiren biriyle tanışmamıştım.
لم يسبق لي من قبل أن قابلت شخصاً يرضي شعوري كما يفعل هو

Orospularla geçirdiğim onca yıl boyu, hiç Julia Roberts gibi birisiyle karşılaştın mı? karşılaştın mı? Bir fikrim var.
في كل ما عندي من سنوات من التعامل مع المومسات هل سبق لك أن قابلت واحدة تشبه جوليا روبرتس ؟ لدي فكرة

Şimdiye kadar yaşlı görünmek isteyen kimseyle tanışmadım.
لم يسبق لي أن قابلت أحداً يريد أن يبدو أكبر عمراً

Hiç hoşlandığım biriyle tanışmadım.
لم يسبق لي أن قابلت شابًّا يروق لي.

Johnny Boz ile hiç tanışmadım bile.
لم يسبق لى مطلقا أن قابلت جونى بوز

Dikkatini çekeyim, çıkmaya başladığımızdan beri annenle hiç tanışmadım.
ولمعلوماتك... منذ أن بدأت بمواعدتك لم يسبق أن قابلت أمك

- Mal sahibiyle daha önce tanışmadım bile.
وأنا لم يسبق لي أن قابلت المالك

- Daha önce bir kraliçeyle tanışmadım.
- لم يسبق لي أن قابلت الملكة

- Elbette. Hiç seninle ayrı dünyalardan gibi görünen ama kaderinizin kesiştiğini düşündüğün biriyle tanıştın mı?
-هل حدث أن قابلت شخصا وشعرت أن كل منكما من عالم مختلف

Kadınla tanıştın mı?
هل صدف أن قابلت تلك السيدة؟

- Kuzenim Letha ile tanıştın mı?
هل سبق أن قابلت إبتة عمي (ليزا)؟ لا.

Hamburger sevmeyen biriyle tanışmamıştım daha önce.
لم يسبق لي أن قابلت أحدًا لا يحب الهمبرقر

- Bir Hollandalı'yla hiç tanışmamıştım.
- لم يسبق لي أن قابلت هولندية

- Bu adamla hiç karşılaştın mı?
-حسن. هل سبق أن قابلت ذلك الرجل؟

Yani yolda gelirken Dr. Connelly ile öylece karşılaştın mı?
(إذن ، فقد تصادف أن قابلت د. ( كونيلي على جانب الطريق ؟