"أن لديكم" - Translation from Arabic to Turkish

• elinizde
• olduğunu söyledi
• olduğunuzu

Peki elinizde bilgi olduğunu nereden bileceğiz?
حسناً، كيف لنا أن نعلم أن لديكم شيئاً ما؟

Dünyayı, elinizde berbat denizaltılar olduğuna inandırdınız ve Kuzey Kutbunu almak için Süper denizaltıyı geliştirdiniz.
تعتقدون أنكم أذكياء بخدع العالم أن لديكم غواصات سيئة، بينما تقضون الوقت بتطوير أعظم غواصة قادرة على قهر القطب الشمالي

elinizde fotoğrafın ve haritanın bir kopyası olsun mutlaka.
تأكدوا من أن لديكم نسخة من الصورة والخريطة.

Naomi senin en iyi emlakçıya Sahip olduğunu söyledi.
نعومي أخبرتنيٍ أن لديكم أفضل سمسار

O da iblisin çok güçlü olduğunu söyledi.
فقال أن لديكم عفريتا ذو قوة كبيرة

Sizi burada görmek ne güzel. Sizin sürücü olduğunuzu düşünmüştüm.
لم أظن أنني سألقاكم هنا إعتقد أن لديكم سائق يارفاق.

Bana, elinizde ilgimi çekebilecek bazı bilgiler olduğu söylendi.
الآن سمعت أن لديكم بعض المعلومات من أجلي

Anladığım kadarıyla elinizde küçük değerli bir mal varmış..
يبدو أن لديكم فيلم ذو تصنيف عالٍ

- Başkan Ashwan elinizde maddeyi galaksinin öteki tarafına aktarabilen bir uzaylı teknolojisi olduğuna inanıyoruz.
- رئيس اشوان ... نعتقد أن لديكم تكنولوجيا فضائية تمكن من السفر عبر المجرة

Eski karımın elinizde olduğunu biliyoruz!
-ونعلم أن لديكم طليقتي !

Doktor Magnus'ın elinizde olduğunu biliyoruz.
نعلم أن لديكم دكتور (ماغتس)

Eugene mahkeme emriniz olduğunu söyledi.
إيوجين قال أن لديكم إذن من المحكمة

Tracy, bu hafta zorlu bir kimya sınavınız olduğunu söyledi.
تريسي" أخبرتنى أن لديكم" .إختبار كيمياء ضخم هذا الأسبوع

Karım bana Huntington'taki en iyi elmalı tartın sizde olduğunu söyledi.
زوجتي أخبرتني أن لديكم أفضل فطيرة تفاح في (هاننجتون)

Asistanım benim için bir iş teklifiniz olduğunu söyledi.
-مساعدي قال أن لديكم اقتراح مشروع لي

Tommy, telefonu kullanmam gerekiyor. Polly sizin barda olduğunu söyledi.
تومي) أريد استخدام الهاتف) بولي) قالت أن لديكم واحدا في الحانة)

Neden her yeri işgal etmek zorunda olduğunuzu düşünüyorsunuz?
ما الذي يجعلكم تعتقدون أن لديكم الحق في إحتلال كل مكان؟

Böylece, bana değişmek için ne kadar istekli ve gönüllü olduğunuzu göstereceksiniz.
لذلك, عليكم أن تُظهِروا لي أن لديكم القابلية والرغبة في التغيير.

Malzeme aramasında tecrübeli olduğunuzu duydum.
صحيح. سمعت أن لديكم خبرة في جولات جلب المؤن.