| I wO albümü satmak istiyordum. Gelirini kanser araştırmalarına bağışlamak için. | Open Subtitles | لقد أردت أن نبيع هذا التسجيل حتى نجمع مالاً لأبحاث السرطان |
| - Cezalandırırken köle satmak törelere aykırıdır! | Open Subtitles | أنه ضد عاداتنا أن نبيع عبد أثناء معاقبته |
| Benim eski Mega Bloks oyunumu da satabiliriz, nasıl olsa artık kullanmıyorum. | Open Subtitles | مثل أن نبيع مكعباتى القديمة لأنى لم أعد استخدمهم الآن |
| Benim eski Mega Bloks oyunumu da satabiliriz, nasıl olsa artık kullanmıyorum. | Open Subtitles | مثل أن نبيع مكعباتى القديمة لأنى لم أعد استخدمهم الآن |
| William bebeğin eşyalarını eBay'de satmamızı önerdi. | Open Subtitles | وليام اقترح أن نبيع أغراض الاطفال على الإيباى |
| Evet. Abigail'in partisi ve bizim bir ons uyuşturucu satmamız gerek. | Open Subtitles | نعم، إنها جفلة ابيغال، ويجب علينا أن نبيع 28 غرام من الحشيش |
| Anne, sanırım bu evi satsak iyi olacak. | Open Subtitles | تعرف , أمى، أعتقد أننا يجب أن نبيع هذا المكان |
| Bu demektirki önümüzdeki günlerde yarım milyon fren parçaları satmalıyız yoksa fabrika batacak. | Open Subtitles | و هذا يعني بأن علينا أن نبيع حوالي نصف مليون دواسة فرامل خلال عشر الأيام القادمة . أو فإن المصنع سينتهي أمره |
| Bu mortgage bonoları üzerinden satmak için 5 milyon Kredi Temerrüt Sigortası hazırladık. | Open Subtitles | نعم نحن مستعدين أن نبيع لك خمسة ملايين على التبديل الائتماني على هذه السندات الرهنية |
| Programı bir şeyler satmak için mi kullanacağız yani? | Open Subtitles | معذرة، أتقول بأنك تريد منا أن نبيع الأشياء عبر البرنامج؟ |
| # Suç değil bir ton katledilmiş kabuklu satmak # | Open Subtitles | ليست جريمة أن نبيع طنّاً من الهياكل الخارجية المقتولة لم يبك أحد عندما قُلي |
| Bu, en çok para teklif edene şarkılarımızı satmak zorundayız demek değil. | Open Subtitles | هذا لا يعني يجب أن نبيع أغانينا لمن يعرض ثمن أعلى |
| 500 dolarlık bir tablo mu satmak istersin yoksa bir milyon tane ucuza çoğaltılmış poster mi? | Open Subtitles | ما الأفضل أن نبيع لوحة واحدة بـ500 دولار أم نبيع مليون ملصق بثمن بخس؟ |
| Zarar etmeden bu kadar ucuza nasıl satabiliriz bilemiyorum. | Open Subtitles | لا أرى كيف يمكن أن نبيع هذه مقابل القليل دون خسارة مال |
| Bebek arabasını da satabiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نبيع عربة الأطفال أيضا |
| Bebek arabasını da satabiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نبيع عربة الأطفال أيضا |
| William bebeğin eşyalarını eBay'de satmamızı önerdi. | Open Subtitles | وليام اقترح أن نبيع أغراض الاطفال على الإيباى |
| Yarına, sadece 140 kek satmamız gerek. | Open Subtitles | غداً، يجب علينا أن نبيع فقط 140 كب كيك. |
| Suya girmen lazım, Sonny. Biletleri satmamız gerek. | Open Subtitles | (أريدك أن تقوم بهذا (سوني نحتاج أن نبيع البطاقات |
| Salonu satmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن نبيع النادي |
| - Hesapladım, kamyonu satsak... - Kamyonu mu? | Open Subtitles | ـ وأعتقد إنهُ بمجرد أن نبيع الشاحنة ـ نبيع الشاحنة |
| Bu olmadan önce o kemanı satmalıyız. O lanet paraya ihtiyacım var, kasabadan gitmeliyim. | Open Subtitles | علينا أن نبيع ذلك الكان قبل أن يحدث ذلك الأمر, أحتاج تلك النقود, أحتاج الخروج من البلدة |