| Willem Jansson'la konuşmalıyız. | Open Subtitles | "يجب أن نتحدث مع "وليام يانسن |
| Norman'la konuşmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتحدث مع (نورمان). |
| Dashiell'la konuşmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتحدث مع (داشيل)، |
| Hagrid'le konuşmalıyız. O olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | يجب أن نتحدث مع هاجريد يا رون لا أصدق أنه هو |
| Jack'le konuşmalıyız. Ne diyorsun? | Open Subtitles | أعتقد أننا يجب أن نتحدث مع جاك الآن. |
| Yüzünü yıka." İşte en zor kısım geliyor: "Ailesi ile konuşmamız lazım." | TED | حان الآن الجزء الأصعب، يجب علينا أن نتحدث مع والديها. |
| Dinle, Cabiria. Bir ara konuşmamız lazım seninle. | Open Subtitles | إسمعي ، كابريا، أنت وأنا محتمل أن نتحدث مع أحد هذه الأيام |
| Hemen Santi'yle konuşmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نتحدث مع "سانتى" بسرعة |
| - Hayır çocuklar. René'yle konuşmalıyız. | Open Subtitles | لا يا رفاق (يجب أن نتحدث مع (رينيه |
| Belki de bu konuyla ilgili önce Jack'le konuşmalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نتحدث مع جاك بشأن هذا أولاً |
| Belki bu konuyu önce Jack'le konuşmalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نتحدث مع (جاك) بشأن هذا أولاً |
| Yarın gidip o karavancı pisliklerle bir konuşmamız lazım. | Open Subtitles | علينا أن نتحدث مع أوغاد تلك الشاحنة غداً؟ |
| Şu durumda, belki de kocanla konuşmamız lazım. | Open Subtitles | في هذه الحالة، ربما يجب أن نتحدث مع زوجكِ |