"أن نخبره" - Translation from Arabic to Turkish

• söylemeliyiz
• Ona söylesek
• söylememiz
• söyleyemeyiz
• Ona söylemeli
• söylemek zorunda
• her şeyi anlatmalıyız
• kendisine bildirmemizi

Doktorun ne dediği umurumda değil. Şimdi söylemeliyiz.
لا يهمك ما قاله الدكتور يجب أن نخبره الآن

Çok eğlenceliydi. Ona biz olduğumuzu söylemeliyiz.
حسناً ، لقد كان هذا ممتعاً ، الآن يجب أن نخبره أنه نحن

Ona söylesek iyi olur. Bu korkunç bir şey.
أعتقد أنهُ علينا أن نخبره هذا بشع

Onu çizmemiş... - ...ama ölebilirdi. Ona söylememiz gerek.
لم يخدش ، لكنه كان يمكن أن يموت ، علينا أن نخبره

ona utanmamasını ya da olduğu kişiden... korkmamasını söyleyemeyiz... ama... bir sonraki nesli tıpkı oldukları gibi... mükemmel olduklarına ikna etmeyi deneyebiliriz
لا يمكننا أن نخبره الا يكون خجلاً , أو نخبره ألا يذعر من طبيعته , لكن

Tahtanın, kilosunu gizlemekte yararı olmayacağını Ona söylemeli miyiz?
هل يجب علينا أن نخبره ان هذا الجدار لا يتحمل الأوزان الثقيله و انه لن يجدي نفعا ؟

Ona, kaplanını ekselanslarına verdiğimizi söylemek zorunda kaldık.
أضطررنا أن نخبره أننا أعطينا نمره إلى سعادته

Bence ona her şeyi anlatmalıyız.
أعتقد بأن علينا أن نخبره بكل شيء

Ve evin piyasası hakkında ne düşündüğümüzü kendisine bildirmemizi istedi.
وطلب مننا أن نخبره بكم بإمكاننا عرض المنزل في السوق

Kendisi öğrenmeden ona doğruyu söylemeliyiz.
يجب أن نخبره بالحقيقة قبل أن يكتشفها بنفسه

Bence ona söylemeliyiz. Ne dersin?
أعتقد أن علينا أن نخبره,أليس كذلك؟

Kurtulamadığını ona söylemeliyiz.
في النهاية سنضطر أن نخبره بأنك لم تنجي

Başka bir işe çıkmadan ona söylemeliyiz.
يجب أن نخبره قبل أن يختار شيء آخر.

-Ona söylemeliyiz. -Hiçbir şey yapma.
علينا أن نخبره لا تفعلي شيئاً-

- Ona söylesek iyi olacak sanırım.
- ربّما من الفضل أن نخبره .

Olayın peşini bıraktığımızı ona söylememiz gerek.
حسنا، نحن يجب أن نخبره ذلك على الأقل نحن نستسلم...

Bu gece söyleyemeyiz, Akbaba Rozeti'ni alacak.
لا، لا نستطيع أن نخبره الليلة سيحصل على شارة كوندور

Doğru olmayacak hiçbirşeyi ona söylemek zorunda olduğumuzu sanmıyorum. Babanın nasıl olduğunu bilirsin.
لا أعتقد أننا يجب أن نخبره شئ ربما لن يصبح حقيقياً أنت تعرفين أباك كيف يكون

- Ona her şeyi anlatmalıyız.
-لابد أن نخبره طبعاً

Scotty Lockhart, evin piyasası hakkında ne düşündüğümüzü kendisine bildirmemizi istedi.
سكوت لوكهارت طلب مننا أن نخبره.. عن السعر الذي بإمكاننا عرض المنزل به.