"أن نسمع" - Translation from Arabic to Turkish

    • duymak
        
    • duymalıyız
        
    • duymayı
        
    • duyduğuma
        
    • duymamız gerekirdi
        
    • duyabiliriz
        
    Bu hikâyeleri anlatırken, ne gibi fikirleriniz var, duymak isteriz. TED نريد أن نسمع ما لديك من أفكار لرواية هذه القصص.
    Ne kadar garip olursa olsun her şeyi duymak istiyoruz. Open Subtitles و نريد أن نسمع كل شئ مهما بدى الأمر غريباً
    Eğer batarya öldüyse, ...ateşlemeye çalışırken duymalıyız. Open Subtitles حتى لو كانت البطارية ميتة، يجب أن نسمع المشعل يحاول القبض
    Gerçeği duymalıyız. Open Subtitles نريد أن نسمع الحقيقة
    Evlat edinme kayıtlarına bakabiliriz ama hikayeyi sizden duymayı tercih ederim. Open Subtitles سوف نحصل على سجلات رعايتك، ولكن نفضل أن نسمع القصة منكِ.
    Tanrım, gençler. Bunu duyduğuma üzüldüm. Open Subtitles حسنا، الجيز، فيلاس، أنا آسف جدا أن نسمع ذلك.
    Bir şeyler duymamız gerekirdi. Open Subtitles كان يجب أن نسمع شيء.
    Gün biterken, yük arabalarının sesini duyabiliriz. TED نقدر أن نسمع أصوات العربات في الخارج وقد اقتراب اليوم من نهايته.
    İyi ülkeler hakkında bir şeyler duymak istiyoruz, ve şimdi sizden bir şey rica edeceğim. TED نريد أن نسمع عن الدول الخيرة، لذا، أريد أن أطلب منك خدمة.
    Her birinizden şu suçlamalara ilişkin gerçeği duymak istiyoruz. Open Subtitles نريد أن نسمع من كل منكما الحقيقه فيما يتعلق بهذه الإتهامات
    İstemiyorsanız, biz duymak zorunda değiliz. Open Subtitles نعم ليس علينا أن نسمع ذلك إذا كنت لا تريدين ذلك
    Sesini duymak istersek kafesini sallarız amigo. Open Subtitles عندما نريد أن نسمع منك ياصديقي سنخرجك من قفصك
    Ah, evet. Bu tür konularda bir uzmanın görüşünü duymak her zaman rahatlatıcıdır. Open Subtitles من المطمئن أن نسمع دائما رأى الخبراء فى هذه الأمور
    Bu isimleri yeniden duymak ne güzel.... ...İyi akşamlar Bayan Gradenko. Open Subtitles حسناً.. من الرائع أن نسمع هذه الأسماء مرة أخرى مساء الخير سيدة فورلينكو
    Gerçekten fısıltıları duymalıyız. Open Subtitles ينبغي حقا أن نسمع شائعات الآن
    Ve ne istediğini ondan duymalıyız. Open Subtitles ويجب أن نسمع منها ما تريده هي
    Planın CIA'den Lee'ye aktarıldığını duymalıyız. Open Subtitles علينا أن نسمع الخطة تُقال من وكالة المباحث المركزية لـ(لي).
    Seth'in konuşmasını duymalıyız. Open Subtitles (يجب أن نسمع صوت (سث
    Siobhan hikayesinin geri kalanını duymalıyız. Open Subtitles يجب أن نسمع بقية قصة (شوبان)
    Tekrar tekrar duymayı umuyoruz. Open Subtitles نحن قد نتوقع أيضا أن نسمع مرارا وتكرارا.
    Eğer bizi dinlemekten keyif alanlar varsa, bunu duymayı çok isteriz. Open Subtitles لذا، إذا كان أحد منكم قد استمتع به، سنود بالتأكيد أن نسمع منه.
    Deacon Johnson'ın vefatını duyduğuma çok üzüldüm. Open Subtitles أنا آسف جداً أن نسمع عن وفاة الشماس Johnson المفاجئة.
    - Bir şeyler duymamız gerekirdi. Open Subtitles -يجب أن نسمع شيئاً ما
    Ama o dalgalardaki frekans ve genlik değişimlerini dinleyerek, o dalgaların söylediği hikâyeyi duyabiliriz. TED و لكن بالإستماع إلى التغيرات في السعة و التردد لهذه الموجات نستطيع أن نسمع القصة أن هذه الموجات تخبرنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more