| 3. bir araba almalıyız. Seninki, benimki ve onlarınki. Çıkın oradan! | Open Subtitles | ربما يجب أن نشتري ثالثة , لي ولك ولهم أخرج من هنا |
| Donatım poliçen geldiğinde şu yeni ses sistemlerinden almalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نشتري واحد من هذه المذاييع الكبيرة عندما تأتي منحتك |
| Eğer sigara içiyorsak birkaç kül tablası almalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نشتري البعض من منافض السجائر لأننا الان اصبحنا ندخن |
| Daireyi tuttuğumuza göre, sana bir bilgisayar alabiliriz. | Open Subtitles | الآن لدينا شقة جديدة يمكننا أن نشتري لكَ كمبيوتر جديد |
| Bu çılgınca! Ahır ineklerle dolunca sütü satın almak zorundayız! | Open Subtitles | هذا جنون أيجب أن نشتري اللبن و الأسطبل مليء بالأبقار؟ |
| Her hafta o şekil değiştiren palyaçoyu kurtarmak için başka bir şey almamız gerekiyor. | Open Subtitles | كل اسبوع ينبغي أن نشتري شيئاً ما لننقذ ذلك المهرج المتحول |
| İstiyorum ama, ceket falan alacaktık. | Open Subtitles | بالفعل , و إذا انتهينا بإمكاننا أن نشتري جاكيت |
| Tekerlekli sandalyesi kullanılamaz durumda, ona yeni bir tane almalıyız. | Open Subtitles | كرسيها تحطم، علينا أن نشتري لها واحداً آخر |
| Gidip o evi almalıyız. Bu hafta. | Open Subtitles | يجدر بنا أن نشتري هذا المنزل , هذا الأسبوع |
| O yüzden özgürlüğümüzü, bu hamamböceğinin kanıyla satın almalıyız. | Open Subtitles | لذا يجب علينا أن نشتري حريتنا بدمّ هذا الصرصور |
| Kız kardeşin hastanede, ona yiyecek bir şeyler almalıyız. | Open Subtitles | أختك في المشفى، ويجب أن نشتري لها شيئاً لتأكله |
| İşte bu yüzden alışveriş merkezinden bir dükkân almalıyız. | Open Subtitles | لهذا السبب قلتُ بأننا يجب أن نشتري المحل في المركز التجاري |
| Yani, belki de sana acil durumlar için bir kravat almalıyız. | Open Subtitles | حسناً، ربما علينا أن نشتري لك ربطة عنق للحالات الطارئة. |
| almalıyız demiyorum, sadece bir göz at. | Open Subtitles | أنا لا أقول أننا يجب أن نشتري. مجرد إلقاء نظرة |
| Kesinlikle bu adamın otundan almalıyız. | Open Subtitles | يجبُ علينا أن نشتري الماريخوانة من هذا الرّجل. |
| Bu kadar parayla sana cehenneme gidiş dönüş bileti alabiliriz diye düşündük. | Open Subtitles | أردنا أن نشتري لك تذكرة للجحيم وعودة منها |
| Buradaki altınla, abanoz güverteli ve ipek yelkenli gemilerin olduğu bir donanma satın alabiliriz. | Open Subtitles | هذا الذهب يمكننا أن نشتري منه أسطولاً كاملاً من السُفن، بطوابقمصنوعةمن خشبالأبنوس.. وشراع حريرية .. |
| Her neyse. Yeni kız arkadaşları alabiliriz. | Open Subtitles | لا يهم, نستطيع أن نشتري صديقة حميمة جديدة |
| Planımız 500,000 Euro değerinde hisse satın almak. | Open Subtitles | إنّ الخطة أن نشتري أسهم بقيمة 500 ألف جنيه. |
| Bir yer satın almak istiyorduk ama buradan hiç uzaklaşamadık. | Open Subtitles | أردنا أن نشتري شيئاً لكنّنا لم نبتعد كثيراً. |
| Maria ve benim akşam yemeği için yiyecek almamız gerekiyor. | Open Subtitles | "ماريا "وأنا يجبُ أن نشتري بعض الحاجات من أجلِ العشاء. |
| Yani, yeni süslemeler mi almamız gerekiyor? | Open Subtitles | أيعني هذا أن نشتري زينة جديدة؟ |
| İstiyorum ama, ceket falan alacaktık. | Open Subtitles | بالفعل , و إذا انتهينا بإمكاننا أن نشتري جاكيت |