| - Teslim olmaları için şans verelim. | Open Subtitles | وربما كان يجب علينا أن نعطيهم فرصة للإستسلام |
| Eğer bu korkunç cinler kitabı istiyorsalar, verelim gitsin derim! | Open Subtitles | إذا كان هنالك جنيون مخيفون يريدون هذا الكتاب , فأقترح أن نعطيهم الكتاب |
| Onlara o gece veremediğimiz şeyi verelim. | Open Subtitles | يجب أن نعطيهم ما حُرِموا منه تلك الليلة |
| Birisi hatıramaya yaklaştığında onlara pencerede bir topak verebiliriz. | TED | حينما الأشخاص أكثر احتمالاً لأن يتذكروا, نستطيع حينها أن نعطيهم كتلة من المعلومات في ذلك الإطار. |
| Onlara coşku, enerji, yürekli bir savaş kahramanı verebiliriz! | Open Subtitles | نستطيع أن نعطيهم الحرارة, الطاقة أن نعطيهم بطل حرب يمتلك قلب |
| Onlara o gece veremediğimiz şeyi verelim. | Open Subtitles | يجب أن نعطيهم ما حُرِموا منه تلك الليلة |
| - Evet. Davetlilere birer içki verelim. | Open Subtitles | يجب أن نعطيهم شيء للشرب. |
| Onlara bir hoşça kal partisi verelim derim. | Open Subtitles | أقول أن نعطيهم حفلة وداع |
| Onlara bir şans verelim derim. | Open Subtitles | برأيي أن نعطيهم فرصة |
| Yeni komisyonlarımızın bir kısmını onlara verebiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكننا أن نعطيهم بعضاً من عمولتنا الجديدة |
| Aşağıdaki o insanlar ikinci bir şansı hakediyorlar ve biz onlara bunu verebiliriz. | Open Subtitles | هؤلاء الناس بالأسفل... إنّه يستحقون فرصة، وأنتَ تعلم أنّه بإمكاننا أن نعطيهم ذلك |
| - Hayır, veremeyiz ama borç verebiliriz. - Yani? | Open Subtitles | كلا ، لا نستطيع أن نعطيهم ذلك , لكن يمكننا أن نقرضهم - ماذا تقصد ؟ |
| Ama onlara bunu verebiliriz. | Open Subtitles | حسناً , نستطيع أن نعطيهم ذلك |
| Ama onlara bunu verebiliriz. | Open Subtitles | حسناً , نستطيع أن نعطيهم ذلك |