| Ama Bunu yapmadan önce, kaynağını bulmalıyız. | Open Subtitles | لكن قبل أن نفعل هذا يجبأننجدالمصدرأولاً. |
| Bunu yapmadan önce bir şeyi bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا، قبل أن نفعل هذا أريد أن أعرف شيئا واحدا |
| Eğlenceliydi valla. Haftada bir kere falan bunu yapmalıyız. | Open Subtitles | كان هذا ممتعاً، علينا أن نفعل هذا مرةً كل الأسبوع |
| - Evet. Dürüstlük adına bunu yapmalıyız. | Open Subtitles | نعم، نحن يجب أن نفعل هذا لنجعل كل شيء عادل |
| Sabaha kadar çalmak için bir sözleşme yaptık. bunu yapamayız. | Open Subtitles | لدينا عقد حتى الصباح لايمكننا أن نفعل هذا بهم |
| Prosedürü biliyorum, ama ona bunu yapamayız. | Open Subtitles | أنا أفهم ما يقول. لكن لا يمكننا أن نفعل هذا به. |
| bunu yapmak zorunda değiliz Viktor. Seni bir sandığın içinde çıkarabilirim. | Open Subtitles | ليس لزاماً علينا أن نفعل هذا يافيكتور يمكننى أن أشحنك للخارج في صندوق |
| Mutluluğumuz için diğerlerine bunu yapmamalıyız. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع أن نفعل هذا بالآخرين لنحصل على سعادتنا |
| Bunu yapmadan önce aşmamız gereken bir dağ var. | Open Subtitles | قبل أن نفعل هذا هناك قمـة يجب أن نتخطاها |
| Bunu yapmadan önce, sana bir şey söylemem gerek. | Open Subtitles | قبل أن نفعل هذا أنا يجب أن أقول شيئا لأول مرة |
| Normalde Bunu yapmadan önce, biraz açıklama veririz, ...ama şimdi özel bir durumumuz var. | Open Subtitles | طبيعياً, وقبل أن نفعل هذا, هنالك غالباً بعض النصح ولكن هذه من الواضح ظروف خاصة للغاية |
| Fakat Bunu yapmadan önce, hepinize söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | ... لكن قبل أن نفعل هذا هناك شيئا واحدا ... |
| Evet, dünyanın sonuna kadar gidecek olsak bile bunu yapmalıyız. | Open Subtitles | نعم, علينا أن نفعل هذا حتى لو أنه علينا السفر إلى نهاية الأرض |
| bunu yapmalıyız, Sarah. Bu bizim tek umudumuz. | Open Subtitles | "علينا أن نفعل هذا "سارة إنه أملنا الوحيد |
| Benim doğum günümde de kesinlikle bunu yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نفعل هذا في حفلة عيد ميلادي |
| Hey çocuklar, dinleyin. Kelsi doğru söylüyor. bunu yapmalıyız. | Open Subtitles | أنتم ، يا شباب ، أسمعوا "كيلسى" محقة ، يجب أن نفعل هذا |
| Anlıyorum ama şu anda bunu yapamayız efendim. İşçi yürüyüşüyle birleşirler. | Open Subtitles | أنا أتفهم هذا ولكننا لا نستطيع أن نفعل هذا لقد قررنا التفاوض |
| bunu yapamayız, birader. Bir polisi vuramayız. | Open Subtitles | لا يمكن أن نفعل هذا يا رجل لا يمكن أن نقتل رجل شرطه |
| bunu yapmak zorunda değiliz Viktor. Seni bir sandığın içinde çıkarabilirim. | Open Subtitles | ليس لزاماً علينا أن نفعل هذا يافيكتور يمكننى أن أشحنك للخارج في صندوق |
| bunu yapmamalıyız! Kuralları çiğniyoruz! | Open Subtitles | لا يجب علينا أن نفعل هذا هذا ضد القانون |