"أن هذا حقيقي" - Translation from Arabic to Turkish

• Bunun doğru olduğunu
• bunun gerçek olduğunu
• Bunun gerçek olduğuna

Bugünden itibaren Bunun doğru olduğunu bilmeni sağlayacak her şeyi yapacağım.
و سأفعل كل ما أستطيعه كل يوم ، من الآن فصاعدا لتعلمي أن هذا حقيقي

- Sence bu doğru mu? - Hayır. Bunun doğru olduğunu düşünmüyordum.
لم أعتقد أن هذا حقيقي كانيجبأن أخبركبهذاباكرا,أناآسف ..

Kusura bakmayın ama Doktor Bunun doğru olduğunu bilmiyorum.
أجل، حسنٌ، مع كامل الإحترام أيُّها الطبيب لا أعلم أن هذا حقيقي

Lütfen, sadece sadece bir dakikalığına, bunun gerçek olduğunu düşünün.
لذا أرجوكما تخيلا لدقيقة واحدة أن هذا حقيقي فحسب

- Birisi beni öldürmeye çalışıyor. - Hayır, bunun gerçek olduğunu sanmıyorum.
.شخص ما يحاول قتلي - .لا, لا أصدق أن هذا حقيقي -

Hâlâ Bunun gerçek olduğuna inanmakta güçlük çekiyor.
لا يزال يواجه وقت صعب في تصديق أن هذا حقيقي.

Keşfettiğin gece yatağında uzanırken Bunun doğru olduğunu dünyada bilen tek kişi sensin.
في الليلة الإكتشاف عندما تستلقيفيالفراش.. تكون الشخص الوحيد في العالم الذي يعرف أن هذا حقيقي.

Bunun doğru olduğunu sanmıyorum.
الآن ، أنا لا أعتقد أن هذا حقيقي

Ve bize, yüzüğü senin ona hediye ettiğini söyledi. Bunun doğru olduğunu biliyorsun.
واخبرتنا أنك أعطيته لها كهدية أنت تعرف أن هذا حقيقي .

Beni, Bunun doğru olduğunu bilecek kadar iyi tanıyorsun.
أنت تعرفني جيداً لتعرف أن هذا حقيقي

Bunun doğru olduğunu biliyorsun, değil mi?
أنتِ تعلمين أن هذا حقيقي , أليس كذلك

Derinlerde Bunun doğru olduğunu sen de biliyorsun.
أنظر في أعماقك وستعلم أن هذا حقيقي

Andy, gözlerime bak... ve Bunun doğru olduğunu söyle.
( آندي) انظر الى عيني.. وأخبرني أن هذا حقيقي

- Bunun doğru olduğunu sanmıyorum.
لا أعتقد أن هذا حقيقي

Tüm dünyaya bunun gerçek olduğunu açıklayacak.
سوف يقولون للعالم أن هذا حقيقي

Bir psikiyatrist olarak bunun gerçek olduğunu biliyor olmalısınız.
...كطبيبة نفسانية لابد أنك تعرفين أن هذا حقيقي...

bunun gerçek olduğunu söyle.
قل لي أن هذا حقيقي

O zaman bunun gerçek olduğunu bilemeyiz.
إذن نحن لا نعلم أن هذا حقيقي

Bunun gerçek olduğuna inanamıyorum.
. لا أستطيع تصديق أن هذا حقيقي

- Benim de büyük bir hayranım değil. - Bunun gerçek olduğuna inanamıyorum.
و هي غير معجب بي أيضاً - لا يمكنني تصور أن هذا حقيقي -