| 60'ların başında Ölmeden önce, Griffin bana bir mektup yazmıştı. | Open Subtitles | قبل أن يتوفى في أواخر الستينات غريفن كتب لي رسالة |
| Ölmeden önce İstanbul'a gelip restoranda bir şeyler yemişti. | Open Subtitles | كان قد أتى الى إستانبول قبل أن يتوفى وتناول شيئاً فى المطعم ..نظر حوله |
| Büyük babası Ölmeden önce ona böyle şeylere bulaşmaması için yemin ettirdi. | Open Subtitles | وقبل أن يتوفى جده جعله يعده بأن لا يعبث بتلك الأشياء |
| Babam Ölmeden önce, yaşlanmanın en kötü tarafı önemli olan şeyleri korumanın giderek zorlaştığını söylemişti. | Open Subtitles | قبل أن يتوفى أبي قال أن أسوأ ما في التقدم بالعمر أنك لا تعد قادراً على حماية ما يجب حمايته |
| Babam Ölmeden önce, yaşlanmanın en kötü tarafı önemli olan şeyleri korumanın giderek zorlaştığını söylemişti. | Open Subtitles | قبل أن يتوفى أبي قال أن أسوأ ما في التقدم بالعمر أنك لا تعد قادراً على حماية ما يجب حمايته |
| Ölmeden önce annesiyle geçirebileceği çok değerli zamanı verebilirdiniz. | Open Subtitles | كان بإمكانكم أن تمنحوه قليلاً من الوقت الثمين مع أمه قبل أن يتوفى |
| Ölmeden önce, annemin bedeninin dondurucuda olduğunu ve ben gece uyurken onu oradan çıkardığını söylemiş. | Open Subtitles | قبل أن يتوفى أفصح أن جثة أمي موجودة في الثلاجة وقام بأخذها من هناك خلال الليل بينما كنت أنا نائمة |
| Ve Ölmeden önce, tekrar onaylamasını istedim ve o da evet dedi. | Open Subtitles | وقبل أن يتوفى , سألته إذا أراد أن يستمر على قرارة , فقال نعم |
| - Kurbanın nerede olduğunu ve Ölmeden önce kiminle iletişim kurduğu ile ilgili parçaları bir araya getireceğiz. | Open Subtitles | الآن، سنحاول ربط أين تواجد الضحية و بمن كان على اتصال قبل أن يتوفى |
| Ölmeden önce kocamla 46 yıllık evliydim. | Open Subtitles | لقد كنت متزوجة لستٍ وأربعين عاماً لزوجي قبل أن يتوفى |
| Ölmeden önce kocamla 46 yıllık evliydim. | Open Subtitles | لقد كنت متزوجة لستٍ وأربعين عاماً لزوجي قبل أن يتوفى |
| Babam Ölmeden önce bazen köylüler gelirdi ve hep beraber konuşurduk. | Open Subtitles | قبل أن يتوفى أبي كانبعضالقرويينقديمروناحياناًونتحدث معاً. |
| Eğer herhangi birinizi üzersem, örneğin, aile ya da bir arkadasizdan biri Ölmeden önce bunlardan birini en son gördüğünüz zamanı hatırlatırsam beyninizin bu alanı parlayacak. | TED | إن جعلت أحدكم حزين، مثلاً، أجعلكم تتذكرون آخر مرة رأيتم بها والدكم أو والدتكم قبل أن يتوفوا أو صديق قبل أن يتوفى هذه المنطقة في الدماغ تضيء |
| Ölmeden önce hastanedeyken oğluna bakıcılık yapmıştım... | Open Subtitles | قمت بتمريض ابنها بالمستشفى قبل أن يتوفى |
| Ölmeden önce babamın Viyana'daki son sözlerini hatırladım. | Open Subtitles | ... كلمات أبي الأخيرة في فينا قبل أن يتوفى |
| Babam Ölmeden önce bana kapalı bir zarf vermişti. | Open Subtitles | قبل أن يتوفى والدي اعطاني ظرف مغلق |
| Kocam Ölmeden önce. | Open Subtitles | قبل أن يتوفى زوجي |
| Raporunda belirttiğine göre kurban, hemen Ölmeden önce Bay Burton ile konuşmuş. | Open Subtitles | -ربما، لقد ذكرتَ في تقريرك ... أن الضحية تكلم مع السيد (برتن) قبل أن يتوفى |
| Bay Anderson'a kendisinin ve Bay Scantlin'in hedef alınma sebebini sorduk ve Ölmeden önce bize söylediği tek şey sizin isminizdi. | Open Subtitles | لقد سألنـا السيد (أندرسون) إذا لديـه أية فكـرة لمـاذا هو والسيد (سكاتليـن) كانوا مستهدفيـن والشيء الوحيـد الذي أمكنه إعطاءنا قبل أن يتوفى هـو إسمـك. |
| - Ölmeden önce söyleyeceği çok şeyi vardı. | Open Subtitles | -قبل أن يتوفى |