| Valentine, istedigi birine hatta hepsine sinyal gönderebilir. | Open Subtitles | يمكنه أن يرسل إشارة لأيٍ منهم إليهم جميعًا، |
| Seni evlendirmek için bütün orduyu buraya gönderebilir. Ordu? | Open Subtitles | يمكن أن يرسل الجيش باكمله هنا . حتى تتزوج |
| Valentine, istediği birine hatta hepsine sinyal gönderebilir. | Open Subtitles | يمكنه أن يرسل إشارة لأيٍ منهم إليهم جميعًا، |
| Joordan'a söyle, bir dahaki sefere, profesyonel birini göndersin. | Open Subtitles | أخبر جـوردان, أن يرسل محترفاً المرة القـادمه. |
| Savcı sana çiçek göndermeyi düşünüyor. | Open Subtitles | إن المدعي العام الإتحادي يفكر في أن يرسل إليكِ أزهاراً |
| Hoşlandığını göstermek için komik bir yol. Çiçek gönderemez miydi? | Open Subtitles | طريقة ممتعة لإظهار هذا ألا يمكنه أن يرسل لكى زهوراً؟ |
| Bununla, onlara nasıl pazarlık yaptığımızı anlatan uygun bir mesaj göndermiş olacağız. | Open Subtitles | هذا يجب أن يرسل الرسالة بالطريقه المناسبة للتفاوض. |
| Lazarre'a söyle bacağımı kırması için birini gönderebilir. | Open Subtitles | أخبر " لازار " إن لم يكن مسروراّّ يمكنه أن يرسل أحداّّ على هنا ليكسر ساقي |
| Hayaletler e-posta gönderebilir mi? | Open Subtitles | هل بوسع الشبح أن يرسل بريد إلكتروني؟ |
| Biri bana acilen çarşaf gönderebilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن لأحدِكم أن يرسل الىّ سجادة صلاة؟ وبسرعة! |
| Gönderinizi e-maille, FedEx, faksla gönderebilir veya taratabilirsiniz ancak bu zırvalıkların hiçbirinin işe yaramadığı ve bu şeyin gideceği yerde zamanında olması gerektiğinde bize ihtiyaç duyarsınız. | Open Subtitles | يمكنك إرسال مستند بالبرؤيد الالكتروني لكن إن لم ينجح الامر ويجب أن يرسل إلى عنوان معين بوقت معين... |
| Örneğin Atlanta, Georgia'daki Hastalık Kontrol Merkezi dünyanın diğer bölgesindeki bir DBC'ye grip aşısı talimatlarını gönderebilir, burada grip aşısı en ileri düzeyde üretilebilir. | TED | على سبيل المثال، مركز السيطرة على الأمراض في أتلانتا، جورجيا يمكنه أن يرسل تعليمات لقاح الأنفلونزا لجهاز DBC في الجانب الآخر من العالم، حيث يتم تجهيز لقاح الأنفلونزا في الخطوط الأمامية. |
| Kim böyle bir şeyi gönderebilir ki? | Open Subtitles | من من الممكن أن يرسل مثل هذا؟ |
| Bildiğin gibi herkes çiçek gönderebilir Paula. | Open Subtitles | أي شخص يستطيع أن يرسل أزهار |
| Ve arkamızdan bize yardımcı olacak orduyu göndersin. | Open Subtitles | ويجب أن يرسل جيشا إلى وادي ميلدوس دارتون |
| Kaç kisi olduklarini ögrensin ve takviye kuvvet göndersin. | Open Subtitles | قل له أن يعرف لنا كم عددهم و أن يرسل لنا تعزيزات |
| O'Doole'a söyle Leo'ya bir araba göndersin. | Open Subtitles | أخبر " أودول " أن يرسل سيارة إلى منزل " ليو " الليلة |
| Kral halen ihtiyacımız olan askerleri göndermeyi reddediyor mu? | Open Subtitles | هل الملك مازال رافض أن يرسل الرجال الذين نحتاجهم؟ |
| Hiç değilse bu sefer bir araba göndermeyi unutmamış. | Open Subtitles | على الأقل تذكّر أن يرسل لنا سيارة هذه المرة |
| muhabir iyi iş çıkardı, ona teşekkür ediyorum, fakat birisi pozitif PR mailini, altta geçen yazıları düzenleyen kişiye göndermeyi unutmuş. | TED | فالمراسلة قامت بعمل فائق ، و لها الشكر على ذلك، ولكن أحدهم نسي أن يرسل داخليا في الشركة رسالة الاعلام الايجابي للشخص المشرف على تزويد شريط الأخبار الذي يظهر أوتوماتيكيا أسفل الشاشة. |
| Erler eve maaşından fazlasını gönderemez. | Open Subtitles | لا يحق للمجند أن يرسل للديار أكثر مما يقبضه |
| O adam kızımı hapse gönderemez. | Open Subtitles | لا يمكن لهذا الرجل أن يرسل ابنتي للسجن. |
| - Maria'yı gönderemez. | Open Subtitles | ـ لا يُمكنه أن يرسل (ماريا) بعيداً |
| Biri Otto'ya, uzaktan kumandayla yol bilgisi göndermiş olmalı. | Open Subtitles | "كان على أحدهم أن يرسل لـ"أوتو أوامر تحكم وبيانات ملاحة |