| Ama küçükken babam şöyle şarkı söylerdi: | Open Subtitles | .على غرار أمي و عمتي , لكن عندما أنا كنت صغيرة أبي اعتاد أن يغني |
| - Kabus falan görsem bana şarkı söylerdi. | Open Subtitles | عندما تراودني كوابيس أو ما شابة، أعتاد أن يغني إليّ. |
| Küçüklüğümde beni yatırırken şarkı söylerdi. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة، اعتاد هو أن يغني لي في وقت النوم |
| Etek giyip Summer Nights'ı söylemek istiyor, tamam mı? | Open Subtitles | هو يريد أن يغني أغاني ليالي الصيف وهو يلبس تنورة بفرو، حسنا؟ |
| Kimse Chinese Chicken'ı söylemek istemiyor mu? | Open Subtitles | لا أحد يريد أن يغني حول Chinese chicken |
| Ama tek başına yapmam, bütün takımın benimle söylemesini istiyorum. | Open Subtitles | ..لكنني لن أغنيها لوحدي على الجميع أن يغني معي |
| Ben çocukken babam bana sürekli şarkı söylerdi. | Open Subtitles | والدي إعتاد أن يغني حينما كنت صغيراً |
| Bir arkadaşım vardı Eddie, hep şarkı söylerdi. | Open Subtitles | وكان لدي هذا الصديق ،"إيدي"، إعتاد أن يغني طوال الوقت |
| Bir arkadaşım vardı Eddie, hep şarkı söylerdi. | Open Subtitles | وكان لدي هذا الصديق ،"إيدي"، إعتاد أن يغني طوال الوقت |
| Herkesin Lou'ya mutlu yıllar şarkısı söylemesini istiyorum Lou'nun doğum günü bugün. | Open Subtitles | أريد من الجميع أن يغني عيد ميلاد سعيد إلى (لو)... لأنه اليوم عيد ميلاد (لو) |