| Üvey kardeşimi öpmeye çalıştım. Tam da gerçek babam onu öldürmeden önce! | Open Subtitles | حاولت تقبيل أخي غير الشقيق قبل أن يقتله أبي الحقيقيّ! |
| onu öldürmeden önce bulmalıyım. | Open Subtitles | أريد العثور عليه قبل أن يقتله. |
| Lanet palyaço burunlunun onu öldürmesi gerekti. | Open Subtitles | ذو أنف المهرج اللعين من المفترض أن يقتله |
| Birinin onu öldürmesi lazım. Yaptıklarına son vermek için. | Open Subtitles | يجب أن يقتله أحد ويضع حدا لما يفعلوه |
| Jack Sommersby olduğunu iddia eden biri onu öldürmeye çalışmış. | Open Subtitles | قالوا أن أحداً يدعى جاك سميرز بي حاول أن يقتله |
| Eğer bu göreve giderse, bu onu öldürebilir. | Open Subtitles | اذا استمر على هذه المهمة ، يمكن أن يقتله. |
| Birilerinin onu öldüreceğini mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | أأنتَ قلقٌ من أن يقتله أحدهم ؟ |
| Hey. Alan'ı öldürmesi gereken zehirli madde görünüşe göre, | Open Subtitles | إذاً السم الذي كان يجب أن يقتله , تي تي إكس |
| Üvey kardeşimi öpmeye çalıştım. Tam da gerçek babam onu öldürmeden önce! | Open Subtitles | حاولت تقبيل أخي غير الشقيق قبل أن يقتله أبي الحقيقيّ! |
| (Gülüşmeler) Ancak tümör onu öldürmeden önce Merlana onu vurmuş ve yavaşça geri adım atarak ölmüştü. | TED | (ضحك) ولكن قبل أن يقتله الورم، مارلينا أطلقت النار عليه، وقفز من المنصة لموته |
| William Wilson'ı da anlatabiliriz hani sokakta kendi tıpatıp benzerini görmüştü de onu öldürmeden rahat edememişti. | Open Subtitles | أو (ويليام ويلسون) الذي رأى شبيهه في الشارع ولم يهنأ له بال إلى أن يقتله |
| Görünüşe göre Duncan; onu öldürmeden önce Luis'i son bir pasaport yapması için zorluyormuş. | Open Subtitles | يبدوا أن (دانكن) كان يجبر (لويس) على صنع جواز سفر أخير قبل أن يقتله |
| onu öldürmeden önce Ruiz ona söylemiş. | Open Subtitles | -قال إن (ريز) أخبره قبل أن يقتله |
| - Ama onu öldürmesi gereken kişi benim. | Open Subtitles | - و أنا الشخص المفترض أن يقتله |
| O zaman birinin onu öldürmesi gerek. | Open Subtitles | على أحدهم أن يقتله. |
| Birilerinin de onu öldürmesi gerekiyor. | Open Subtitles | شخص ما يجب أن يقتله أيضا. |
| Sen de intikam almak için onu öldürmeye karar verdin. | Open Subtitles | ذلك لنعود إليه، كنت قررت أن يقتله. |
| Adamları değiştirmeliyiz... Birinin onu öldürmeye çalıştığını sanıyor! | Open Subtitles | إنه يظن أن أحد ما حاول أن يقتله للتو! |
| İşini bitirmen lazım. Sadece senin kadar güçlü biri onu öldürebilir. | Open Subtitles | لديكِ القدرة بأن تنهي المهمة ، فقط شخصاً ما لديه القوة الكافية مثلكِ يستطيع أن يقتله |
| Yapacakları ilk şey de vücuduna adrenalin yüklemek olacak, bu da onu öldürebilir. | Open Subtitles | وأول ما سيقوموا به هو حقنه بالأدرنالين ويمكن لهذا أن يقتله |
| JT, Clay'in onu öldüreceğini tahmin etmiş. | Open Subtitles | (توقع (جي تي) أن يقتله (كلاي |