| Sanırım bana bir şey söylemeye çalışıyordu. İyi misin? | Open Subtitles | لقد كان يحاول أن يقول شيئاً هل أنتم بخير ؟ |
| Galiba bir şey söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه يحاول أن يقول شيئاً. |
| Affedersin, Tom. Bay Lentz bir şey söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | آسفة يا (توم) سيد (لينز) أراد أن يقول شيئاً |
| O çocuğun bu elçilikten yok olmasını istiyorum öyle yok olsun ki bu gece nerede olduğu hakkında tek kelime edemesin. | Open Subtitles | أريد لهذا الطفل الخروج من السفارة. وتكون طريقة إخراجة بحيث لا يستطيع أن يقول شيئاً عنا. أو عن مكان توواجده الليله |
| Bir öğleden sonra, tek kelime söylemeden, çekip gitti. | Open Subtitles | قاد سيّارته زوال ذات يوم دون أن يقول شيئاً. |
| Mantıklı bir şeyler söylemesini. | Open Subtitles | توقعت أن يقول شيئاً مفهوماً |
| Mantıklı bir şeyler söylemesini bekliyorum. | Open Subtitles | توقعت أن يقول شيئاً مفهوماً |
| - Sanırım bir şey söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | -أعتقد أنّه يحاول أن يقول شيئاً |
| Sessiz olun! Daniel bir şey söylemeye çalışıyor! | Open Subtitles | إهدأو (دانيال) يحاول أن يقول شيئاً |
| - Nick bir şey söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | -نك) يحاول أن يقول شيئاً ) |
| Dört gün önce tek kelime etmeden gitti ona verdiğim parayla birlikte. | Open Subtitles | إختفى قبل 4أيام من دون أن يقول شيئاً 'سيدتي لم يره أحد ,حتى من يدينون له بالمال |