| Bu insanların her yerde Tweet atanmasından ve 750 milyon insanın durum iletileri gönermeden ya da insanları dürtmesinden bir asır önceydi. | TED | كان هذا قبل أن يقوم الناس بالــ "تويتينغ" في كل مكان و 750 مليون شخص يقومون بنشر رسائل "الحالة" أو "لكز" الناس. |
| Açık olarak, insanların bunu yapmasını istemiyorum, çünkü reklamcı olarak tasarruf etmeye olan saygım gereksiz harcamaların ertelenmesi olarak kabul edilebilir. | TED | من الواضح أني لا أريد أن يقوم الناس بهذا لانني رجل إعلانات وأميل لإعتبار التوفير مجرد إيقاف للعوز الدائم للإستهلاك |
| Her şey çok yeni ve öyle bir alışma dönemi geçiriyorsun ki insanların çılgınca şeyler yapması herhalde o kadar da olağandışı bir şey değil. | Open Subtitles | إنه كل جديد و انت تتأقلم كثيراً. لذلك إنه ليس غير اعتيادي أن يقوم الناس بعمل أشياء جنونية حقاً, تعلم؟ |
| Bence insanların daha büyük olmak için operasyon geçirmesi acı verici. | Open Subtitles | أعتقد أنه من المحزن أن يقوم الناس بتكبير أنفسهم |
| İnsanların evimizin yakınlarına grafiti yapmasından ben de hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحبّ أن يقوم الناس بالرسومات بالقرب من بيوتنا أيضاً. |
| Sadece insanların işlerini doğru düzgün yapmasını istiyorum. Çok mu fazla bunu istemek? | Open Subtitles | فقط أريد أن يقوم الناس بعملهم بشكلٍ صحيح, أكثيرٌ هذا ليُطلب؟ |
| Değil mi? (Gülüşmeler) Eğer insanların daha iyi çalışmasını isterseniz, onları ödüllendirirsiniz. | TED | (ضحك) إن كنت تريد أن يقوم الناس بأداء أفضل، فإنك تكافئهم، صحيح؟ |