| en iyisi ise, insanların temelde güvenilir olduğuna dair inancım zarar görmedi. | Open Subtitles | والأفضل من هذا كله، مالم يصب بأذى هو شعوري بأن الناس أهل للثقة |
| Artık gerçek ve güvenilir realistler olduğunuzu gösterdiniz. | Open Subtitles | ..الآن وقد برهنتما أنكما أهل للثقة وأنكما تؤمنان بالواقع |
| Neil Patrick Harris'in güvenilir bir adam olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أن نيل باتريك هاريس كان أهل للثقة |
| Neil Patrick Harris'in güvenilir bir adam olduğunu düşünmüştüm. Yapma. | Open Subtitles | اعتقدت أن نيل باتريك هاريس كان أهل للثقة |
| Pam, sen çok güvenilirsin. Teşekkürler. | Open Subtitles | بام)، أنتِ أهل للثقة) - أشكرك - |
| Bunu gördüm. Evet. Bu yüzden onun güvenilir, dürüst ve temiz olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | نعم، و هذه الشرارة جعلتني أظن أنه طيب و أهل للثقة و أمين و صحي |
| Bahsettiğin bağlantıların güvenilir olduğundan kesinlikle emin misin? | Open Subtitles | وهؤلاء المعارف , هل انت متأكد من انهم أهل للثقة ؟ |
| Çok güvenilir görünüyordu. Nasıl bilebilirdim ki? | Open Subtitles | بدت أهل للثقة تماماً كيف كان لي أن أعرف؟ |
| Arkanı kollayan güvenilir bir arkadaşın olması iyi bir şeydir. | Open Subtitles | من الجميل أن يكون بجواري صديق أهل للثقة... يحمي ظهري. |
| Son derece, güvenilir, verimli ve becerikli birisidir. | Open Subtitles | لقد وجدناه أهل للثقة ذو كفاءة و حيلة |
| Başkalarına güvenilir diye salık verdiğim biri. | Open Subtitles | شخص قلت عنه للآخرين أنها أهل للثقة |
| güvenilir biriyim. Tamam mı? | Open Subtitles | يمكنك الاعتماد عليّ أنا أهل للثقة |
| -Neden bu hayvanı sen gezdiriyorsun? -Sevgilime güvenilir ve sevecen olduğumu ispatlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أثبت لصديقي أنني أهل للثقة محبة و لطيفة |
| Biri senin güvenilir olup olmadığını öğrenmemi istedi. | Open Subtitles | طُلب منّي التحقق إن كنت أهل للثقة |
| Seni güvenilir bulup bulmadığımı öğrenmek istedi. | Open Subtitles | أراد أن يعرف إن كنتِ أهل للثقة |
| En güvenilir olanı. | Open Subtitles | وأكثرهم أهل للثقة |
| Eleanor'a gelince, geçmişine bakınca, pek güvenilir olduğu söylenemez. | Open Subtitles | وبالنسبة لـ(إلينور)، بالنظر لماضيها، هي بالكاد أهل للثقة. |
| güvenilir biri olduğunu ispatladı. | Open Subtitles | ) إنها مستعدة للتوقيع مما يثبت أنها أهل للثقة |
| Onun güvenilir olduğunu size temin ederim. | Open Subtitles | أؤكد لك أنه أهل للثقة |
| Pam, sen çok güvenilirsin. Teşekkürler. | Open Subtitles | بام)، أنتِ أهل للثقة) - أشكرك - |