| Senin orospu olduğunu asla ima etmemeliydim... ya da göğüslerine hakaret etmemeliydim. | Open Subtitles | لم يكن يجب أن أشير إلى أنك مومس او أن أهين ثدييك |
| Zekâna hakaret etmek istemem bunu da tahrik ederek yapmam. | Open Subtitles | ولا أهين ذكائك أو حتى شئ تافة مثل الاغواء لن أقوم به |
| Müşterilere hakaret etmem yasak. | Open Subtitles | ليس مسموحاً لي أن أهين الزائرين |
| Personeli aşağılamam, reklam verenleri kızdırmam. | Open Subtitles | أنصت لي, إنني لا أهين الأشياء إنني لا أغضب المعلنين |
| Personeli aşağılamam. Dinle. | Open Subtitles | ولا أهين الأشياء |
| Tanrım... Nenden en eski ve sevgili arkadaşımı küçük düşürmek isteyim ki? | Open Subtitles | ولماذا أريد أن أهين صديقي القديم والحميم؟ |
| Anılarıma hakaret etmek istemem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أهين ذكرى الماضي الذي كنته |
| O sözlerin konuşmanın heyecanıyla bir anda ağzımdan çıktığını söyleyip zekâna hakaret etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أهين ذكائكِ بقول أن هذا قد جاء من خلال إثارة اللحظة... |
| Yani birinin annesine hakaret ediyorum hayvanlar toplumda kargaşaya neden oluyor ve hayvanat bahçesi bir şekilde insanları serbest bırakmakla yükümlü. | Open Subtitles | إذًا، سوف أهين أم أحدهم والحيوانات حرة طليقة تسبب الفوضى في المجتمع ولسبب ما فحديقة الحيوان تطلب النقود من الناس لكي يغادروا؟ |
| hakaret etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أهين أحداً |
| Senin orospuna hakaret ettigimi mi? | Open Subtitles | أنى كنت أهين عاهرتك. |
| Ama zekana hakaret etmeyeceğim. | Open Subtitles | ولكني لن أهين ذكاءك. |
| Ve ne zaman Will'e hakaret etsem veya Amerikan şarkılarının içine ederek, popüler kültürü mahvetme amacından alıkoymaya çalışsam bana hep kibarlıkla karşı koydu. | Open Subtitles | وفي كل مرة أهين (ويل) أو أحاول إيقاف حملته لتحطيم الثقافة الموسيقية هو |
| Aslında bunu yapmamamız gerekiyor ama insanlarınızı küçük düşürmek istemem. | Open Subtitles | ليس من المفروض أن نقبل ذلك لكن لا أريد أن أهين شعبك |