| Selam. Hastayı senden almakta hatalı olduğumu kabul etmekte çok zorlanıyorum. | Open Subtitles | مرحبا ,أنا أواجه صعوبة في اعترافي بخطائي عندما أخذت العملية منك. |
| Bunu kabullenmekte zorlanıyorum, ama... | Open Subtitles | أواجه صعوبة في تغليف رأسي حوله شخصيا , ولكن |
| Bugünlerde olayları hatırlamakta zorlanıyorum. | Open Subtitles | أنني أواجه صعوبة في تذكر الأشياء هذه الأيام |
| Bir şeyi açıklığa kavuşturalım, ...çünkü söylediklerine inanmakta güçlük çekiyorum. | Open Subtitles | دعني أفهم هذا، لأنني أواجه صعوبة في تصديقه |
| Fransızcayı doğru kullanmakta biraz zorluk çekiyorum. | Open Subtitles | أواجه صعوبة باستخدام اللغة الفرنسية بشكل صائب |
| Genelde her şeyi kolaylıkla becerebilsem de Derslerimi ve dans tutkumu dengeleyemiyorum. | Open Subtitles | وبينما أفسد كل شيء ,بصفة عامة أنا أواجه صعوبة في الموازنة بين دراستي وشغفي للرقص |
| İtiraf etmeliyim ki kendimi rahatlatmakta zorlanıyorum. | Open Subtitles | يجب أن أعترف أنني أواجه صعوبة في الإسترخاء |
| Bu işte hayaletin tarafını tutmamakta zorlanıyorum. | Open Subtitles | أواجه صعوبة في عدم تأصيل علاقة القضية بالأشباح هذه المرة. |
| Ama odaklanmakta çok zorlanıyorum ve aklımdan çıkmıyor. | Open Subtitles | ولكنني أواجه صعوبة كبيرة بالتركيز ولا يمكنني إخراج الأمر من رأسي |
| Ben hâlâ kişinin vücudunun kendinden habersiz cinsel açıdan bir cevap verebileceğine inanmakta zorlanıyorum. | Open Subtitles | حسناً، ما زلت أواجه صعوبة في الاعتقاد ذلك أنّ جسم الشخص يُمكن أنْ يستجيب جنسياً دون معرفة الشخص. |
| Çünkü Res'de insanlara kendimi ciddiye... aldırmakta gittikçe daha da zorlanıyorum.. | Open Subtitles | لإني أواجه صعوبة و أكثر صعوبة لحمل الناس على أخذي بـ جدية في المحمية |
| Bağışla beni! Şu an seni duymakta biraz zorlanıyorum. | Open Subtitles | لا تؤاخذني، أواجه صعوبة بسيطة في سماعك الآن. |
| Affedersiniz. Nefes almakta zorlanıyorum. Anlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا آسفة، أواجه صعوبة في التنفس لا أفهم، جهازي العصبي ينهار |
| Anlamakta zorlanıyorum neden yaşlı bir kadını küçük parçalara ayırsın ki? | Open Subtitles | لأنني أواجه صعوبة في معرفة لماذا هي تقطع امرأة عجوز إلى قطع صغيرة. |
| Üzgünüm, karides konusundaki rahatsızlığımı gizlerken gerçekten zorlanıyorum. | Open Subtitles | آسفة، أنا أواجه صعوبة كبيرة في إخفاء إنزعاجي من أمر الجمبري |
| Biliyorsun duygularımı ifade etmede zorlanıyorum. | Open Subtitles | تعرف أنني أواجه صعوبة في التعبير عن مشاعري |
| Bunu düşünmekte bile zorlanıyorum. | Open Subtitles | وأرى أنني أواجه صعوبة في تصور ذلك |
| Evet, Doğru, Haklısın, ama şimdi Yalnızca seni duymada biraz zorlanıyorum o kadar. | Open Subtitles | نعم، لكن الآن أواجه صعوبة السمع |
| Ama bu sutyeni açmakta birazcık zorlanıyorum. | Open Subtitles | و لكني أواجه صعوبة في فك هذه الصدرية |
| Endoskopik tedavi uygulayabilecekken hastayı neden açacağımı anlamakta güçlük çekiyorum. | Open Subtitles | أنا أواجه صعوبة في فهم السبب الذي سيجعلني أفتحها بينما يمكنني علاجها بالتنظير. |
| Yüksekliği korumakta güçlük çekiyorum. | Open Subtitles | أواجه صعوبة في الحفاظ على الإرتفاع. |
| Ne yazık ki seninkine inanmakta hala biraz zorluk çekiyorum. | Open Subtitles | ما زلت أواجه صعوبة بتصديق حكايتك. |
| Genelde her şeyi kolaylıkla becerebilsem de Derslerimi ve dans tutkumu dengeleyemiyorum. | Open Subtitles | وبينما أفسد كل شيء ,بصفة عامة أنا أواجه صعوبة في الموازنة بين دراستي وشغفي للرقص |