| Saçma geldiğini biliyorum ama sanki beni öldürmemek için emir almış gibi geldi. | Open Subtitles | أعلم أن هذا يبدو غريباً لكني أشعر بهذا كانت أوامرها ألا تقتلني |
| Emrini bekliyoruz ve bu emir çok net olmalı. | Open Subtitles | نحن ننتظر أوامرها الأمر يجب أن يصدر بوضوح |
| Böylece prensese, emirlerine uymaya çalıştığımı fakat sizin bana izin vermediğinizi söyleyebilirim. | Open Subtitles | لكي استطيع ان اخبر الأميرة اني حاولت اتباع أوامرها لكنك لم تدعني افعل ذلك. |
| Adamlarım annenin emirlerine kendi istekleriyle uyuyorlar mı? | Open Subtitles | رجالي، هل يتبعون أوامرها طوعاً؟ |
| Benim kölem olduğunu söyleyen sen, o zamanlar onun uşağıydın ve sen narin bir peri olduğundan, kaba ve iğrenç emirleri reddettin. | Open Subtitles | و أنت يا عبدي كنت خادمها آنذاك لكن بما أنك خفيف الظل عاجزاً عن تنفيذ أوامرها الأرضية المنحطة |
| emirleri ailesinden aldığı ortaya çıkacak. | Open Subtitles | حسنا لقد تبين أنها كانت تأخذ أوامرها من والديها |
| O zaman Merkez'le irtibata geçip emirlerini onaylatalım. | Open Subtitles | إذًا، لنتصل بالمركز، ونتأكد أن أوامرها حقيقية |
| emirlerini Albay Klebb'den alıyor. | Open Subtitles | تأخذ أوامرها من من العقيد كليب |
| Büyük annemin herkese emir yağdırması sayesinde her şey çabucak normale döndü. | Open Subtitles | ،لو لم تعط الجدة أوامرها الحكيمة للجميع لما عادت الأمور إلى نصابها بهذه السرعة |
| Sizi mümkünse canlı ele geçirmek gerekirse öldürmek üzere emir aldı. | Open Subtitles | أوامرها هي أسرك لو استطاعوا , أو قتلك لو تطلب الأمر ذلك |
| Lideri olduğu mafyanın, Rus İstihbaratından emir aldığını göz önünde bulundurup Dr. Kim Myung Guk için geldiğinden şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | بالنظر إلى أن المافياالروسية تأخذ أوامرها من المخابرات الروسية ولظهوره المفاجئ في كوريا فنحن نشك أنه هنا من أجل الدكتور كيم ميونج جوك |
| - Ben sadece ondan emir alırım. | Open Subtitles | انا أطيع أوامرها فقط |
| Belki de emir alan odur. | Open Subtitles | ربما هو الذي يتلقى أوامرها |
| Şimdilik onun emirlerine itaat etmek zorundalar. | Open Subtitles | عليهم بإطاعة أوامرها في الوقت الراهن |
| - Onun emirlerine mi uyuyorsun? | Open Subtitles | هي أنت تتبع أوامرها |
| emirlerine uymanızı istiyorum. | Open Subtitles | أتوقع منكم أن تنفذوا أوامرها |
| Muhtemelen sen de benim gibi merak ediyorsundur acaba Amanda bugünlerde emirleri kimden alıyor? | Open Subtitles | رُبما تتسائلُ مثلي، من أين تتلقي (أماندا) أوامرها هذا الأيام؟ |
| Bunlar onun emirleri. | Open Subtitles | إنها أوامرها |
| Amanda, emirlerini steganografi ile şifreleyip sıradan web siteleri üzerinden veriyor. | Open Subtitles | أماندا)، تُشفّر أوامرها على مواقع عادية) مُستخدمة "الستيجانوجرافيا": برامج لإخفاء المعلومات |
| Biz sadece onun emirlerini uyguluyorduk. | Open Subtitles | كنا فقط قد تلقينا أوامرها |