"أود أن أعرض" - Translation from Arabic to Turkish

    • göstermek istiyorum
        
    • sunmak istiyorum
        
    Ve son olarak, size konservasyon insansız hava aracının son versiyonunu göstermek istiyorum. TED وأخيراً، أود أن أعرض لكم أحدث إصدار من طائرات الحماية.
    Astronom olmamama rağmen mevcut projeye nasıl katkıda bulunduğumu size göstermek istiyorum. TED وبالرغم من أنني لست عالمة فلك، أود أن أعرض لكم اليوم كيف تمكنت من المساهمة في هذا المشروع المثير.
    Sadece bir çocuk olabilirim ama benim bir fikrim var. İzin verirseniz size birkaç slayt göstermek istiyorum. Open Subtitles قد أكون مجرد ولد، لكن عندي فكرة ..إذا سمحتم، أود أن أعرض بضعة شرائح
    Sana İç İşleri Dairesi'nin tam desteğini sunmak istiyorum. Open Subtitles حسناً، أود أن أعرض عليك الدعم الكامل من قسم الشؤون الداخلية.
    Bu güzel cemaate hediye olarak sizlere indirimsiz fiyattan bir yazıcı alırsanız tüm Dunder Mifflin Sabre ürünlerinde yüzde dörtlük indirim sunmak istiyorum. Open Subtitles كهدية مني لهذا التجمع الجميل أود أن أعرض عليكم 4 بالمئة خصم لكل منتجات شركة دندر مفلن سابر
    Şimdi sizlere buradaki gerçek sorumluyu sunmak istiyorum. Open Subtitles والآن أود أن أعرض لكم الشخص الحقيقي المسؤول هنا
    Halka açık olarak ilk kez standard ticari bir LED lambadan alıcı olarak bir dizüstü bilgisayar kullanan güneş piline bir videonun aktarımının mümkün olduğunu göstermek istiyorum. TED أود أن أعرض لأول مرة في العلن بأنه يمكن ارسال فيديو من مصباح يعمل بنظام الليد الى خلية شمسية باستخدام كمبيوتر محمول يعمل كجهاز الاستقبال.
    Sana mektubun geldiği zarfı göstermek istiyorum. Open Subtitles أود أن أعرض عليك الظرف الذي جاءت فيه
    Filmden bir bölüm göstermek istiyorum. TED أود أن أعرض عليكم هذا الفيلم .
    - Sana bu hanımı göstermek istiyorum. Open Subtitles -لذلك أود أن أعرض عليك هذه السيدة
    Bir şey göstermek istiyorum. Open Subtitles و أود أن أعرض عليك شيئاً
    Ben de öğrendiğim hareketleri göstermek istiyorum. Open Subtitles أود أن أعرض ما كنت أتعلمه
    Yardımımı sunmak istiyorum. Open Subtitles أود أن أعرض مُساعدتيّ.
    (Kahkaha) Bu tür bir şeyi genellikle pejmürde şehir barlarında ve köşe başlarında yaparım, dolayısıyla burası benim için pek de uygun bir ortam olmayabilir, ancak sizlere ne yaptığımla alakalı küçük bir gösteri sunmak istiyorum. TED (ضحك) وعادة ما أقوم بهذه الأشياء في الحانات البائسة في وسط المدينة وفي زوايا الشوارع، لذا قد لا يكون هذا الإعداد الأكثر ملاءمة، لكنني أود أن أعرض عليكم عينة مما أقوم به.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more