| Bu gibi zamanlarda sadece bir yerde olmak istiyorum | Open Subtitles | أوقات كهـذه، هـناك فقط مكان واحد أود التواجد بـِه |
| Bak, önemli bir şey hatırlarsa diye orada olmak istiyorum. | Open Subtitles | انظري ، أود التواجد هُنا في حالة ما إذا تذكر شيئًا ما شيئًا ما هاماً |
| Benim için de zor çünkü o zaman seninle birlikte olmak istiyorum. | Open Subtitles | شيء صعب لأنه يجعلني أود التواجد معكِ. |
| Yanında olmak istiyorum ama tekrar bir ergen gibi davranmaya başladı. | Open Subtitles | أود التواجد لأجله، لكن وكأنه عاد مراهق |
| Benim için de zor çünkü o zaman seninle birlikte olmak istiyorum. | Open Subtitles | شيء صعب لأنه يجعلني أود التواجد معكِ. |
| izleyince seninle birlikte olmak istiyorum. | Open Subtitles | يجعلني أود التواجد معكِ. |
| Abigail'i cesetle aynı odaya koyacaksan, orada olmak istiyorum. | Open Subtitles | إذا كنت تنوي وضع (أبيغيل) في غرفة برفقة جثة، فأنا أود التواجد هناك |
| İzleyince seninle birlikte olmak istiyorum. | Open Subtitles | يجعلني أود التواجد معكِ. |
| Hayır, orada olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا ، أود التواجد هُناك |