| yapmak istediğim şey, Afika'nın yaptığının aynısını yapan başka ülkeler bulmak, yani 1800 yıl boyunca yerinde saydıktan sonra bir anda gürlemek, aniden aşırı yükselmek. | TED | ما أود فعله هو إيجاد دول فعلت مثل ما فعلته أفريقيا وذلك يعني القفز من 1800 سنة من لا شيء إلى لمس الأعالي فجأةً |
| yapmak istediğim, tekniği kullanarak alanla bir olmayı bulmak. | TED | وما أود فعله هو محاولة اكتشاف كيفية الانضمام للقوة مع الفراغ من خلال هذه التقنية |
| yapmak istediğim size onların öğrendiklerinden birkaçını göstermek. | TED | و ما أود فعله ، هو أن أريكم بعض الأشياء مما تعلموه. |
| Ama ufak bir değişiklik yapmak istiyorum. | Open Subtitles | وبعد قول هذا ، هنالك تغيير واحد بسيط أود فعله |
| Kitapla bunu yapmak istiyorum sadece. Kadınların içine girebilmek. | Open Subtitles | أقصد، هذا كل ما أود فعله بالكتاب، الدخول إلى النساء |
| Ama bazı olasılıkları elemek için bir takım başka tahliller de yapmak isterim. | Open Subtitles | لكن ما أود فعله إجراء فحوصات أخرى للتأكد من بعض الاحتمالات |
| yapmak istediğim şu an biraz para almak. | Open Subtitles | ما أود فعله هو الحصول على بعض المال الآن |
| Seni seviyorum ama yapmak istediğim bir sürü şey var. | Open Subtitles | أحبك لكن هناك الكثير الذي أود فعله في حياتي |
| yapmak istediğim son şey geçmiş günleri tekrar yaşamak. | Open Subtitles | آخر شئ أود فعله هو أن أعيش مُجدداً في الماضي |
| Bundan sonra yapmak istediğim tek şey, seni sevmek. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أود فعله بعد الآن هو أن أحبكِ. |
| Tamam, öncelikle yapmak istediğim okyanustan bazı örnekler almak. | Open Subtitles | حسنا ، بادىء ذي بدء ما أود فعله في المحيط هو أخذ بعض العينات. |
| fazlasını yapmak istedim ve hikâye anlatıcılığı hep yapmak istediğim bir şeydi. | TED | ودائمًا ما كان سرد القصص أمر أود فعله. |
| Bugün yapmak istediğim şey sizlere şu an nerede olduğumuza dair bir fikir vermek, nereye doğru gittiğimize dair öngörülerde bulunmak ve neleri farklı yapmamız gerektiğiyle ilgili bazı fikirlerimi paylaşmak. | TED | لذا ما أود فعله اليوم هو أن أعطيكم نبذةً عن موقعنا اليوم من هذه الأهداف، وبعض التوقعات حول وجهتنا وبعض الأفكار حول أمورٍ ربما يجب علينا فعلها بطريقةٍ مختلفة. |
| - yapmak istediğim son şey geziyi mahvetmek. - Ah canım benim, önemli değil. | Open Subtitles | آخر شيء أود فعله هو تخريب رحلتنا - أو، عزيزة قلبي ، لا بأس بالأمر - |
| Açıkçası, tüm yapmak istediğim çocukları birine bırakıp, | Open Subtitles | كل ما أود فعله هو تسليم الأولاد لغيري |
| Şu anda ne yapmak istiyorum biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ما الذى أود فعله الآن؟ |
| Şu an sana ne yapmak istiyorum, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين ما أود فعله لك الآن؟ |
| Aslında şunu yapmak istiyorum. | Open Subtitles | هاكم ما أود فعله |
| Ona ne yapmak istiyorum biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين ما أود فعله بها؟ |
| Şehrimiz için de bunu yapmak istiyorum. | Open Subtitles | وهذا ما أود فعله للمدينة. |
| Bunu tekrar yapmak isterim. | Open Subtitles | و أود فعله مجدداً |
| Papaz okulunu bırakıp koleje gittim ne yapmak istediğime dair fikrim yoktu. | Open Subtitles | بعدَ أن أنهيت المرحلة الثانوية وإلتحقت بالجامعة، لم أكن أعلم ما الذي أود فعله |