| O buz patencilerinin çoğu olimpiyat madalyası sahibi. | Open Subtitles | أعنى ، أن العديد من هؤلاء المتزحلقين حاصلين على ميداليات أوليمبية |
| Sovyetler bütün olimpiyat oyunlarından altın madalya ile ayrılıyor. Bu, 1960dan beri böyle. | Open Subtitles | لقد فاز السوفييت بكل ميدالية ذهبية أوليمبية منذ 1960 |
| Boynunda olimpiyat madalyası taşıyan kibirli çocuklar gibi dolaştığını düşünüyordumda. | Open Subtitles | أعتقد أنه غرور بعض الشيء أن يلبس حول الرقبة مثل ميدالية أوليمبية |
| eğer bu farklılıklar olimpik madalya almakla almamak arasındaki çizgiyi belirliyorsa. | TED | لو كانت هذه الفروق هي الفرق بين الميدالية الأوليمبية والميدالية الغير أوليمبية. |
| Sirk çadırından olimpik koşucu gibi kaçtı. | Open Subtitles | لقد جرت من خيمة السيرك كأنها عداؤة أوليمبية |
| Bir Hollywood dublörü bir olimpiyat sporcusu ve bir sabah programı DJ'i. | Open Subtitles | رجل أعمال جنونية من هوليوود، أوليمبية سابقة، و "دي جيه" الحيوانات الصباحية |
| Senin aksine uzun, sarışın birisi ve eskiden olimpik bir yüzücüydü. | Open Subtitles | وعلى عكسكِ، فهي طويلة وشقراء وكانت سباحة أوليمبية |
| olimpik bir spordur. | Open Subtitles | إنها رياضة أوليمبية |
| Robin olimpik sırıkla yüksek atlamacı 261 00:10:23,951 -- 00:10:25,733 olmak için çok uzunmuş. | Open Subtitles | (روبِن) طويلة لتكون قافزة زانة أوليمبية |