| Fakat ilk aralıkla birlikte kutu ardına kadar açıldı. | TED | ولكن من أول وهلة لرفع الغطاء، انفتح الصندوق. |
| Aslında ilk bakışta çok hoş gelmemişti. | Open Subtitles | على الرغم من أنني, أحيانا, لم أجدها ماكرة من أول وهلة. |
| O sorunun cevabını ilk aradan önce bulmuştum. | Open Subtitles | لقد كان هناك سؤال أوقف تفكيري من أول وهلة |
| "Hindistan'a gelişin ilk görüşte aşktır." derdi. | Open Subtitles | لقد قال عندما تنتقل للهند ستحبها من أول وهلة |
| Kartal ilk geldiğinde, kendisini izlememi istemedi. | Open Subtitles | فهى لم تردنى أن أشاهدها عندما أتى النسر فى أول وهلة |
| Evet, bana da ilk görüşte aşkta olduğu gibi çarpılmadı, yani ona biraz zaman tanı. | Open Subtitles | نعم, لا يبدو أنها من النوع الذي يحب من أول وهلة لذا, امنح الأمر بعض الوقت |
| İlk karşılaştığımız anda bile, sana güvenebileceğimi hissettiğim, tavsiye veya teselli gerektiğinde bulabileceğim kişi sendin.. | Open Subtitles | منذ أول وهلة ألتقينا فيها أحسست أنني أستطيع أن أثق بك أعلم أنني ألجأ إليك لأخذ بالنصيحة و أيضا للعزاء |
| Oda 105 de ilk bakışta bomba sığınağına benzemiyordu, değil mi? | Open Subtitles | أجل، ولكن الغرفة 105 في أول وهلة لم يبدو عليها أنها ملجأ من القنابل |
| Kendiniz çözmek için videoyu durdurun. Cevap için 3 Cevap için 2 Cevap için 1 İlk bakışta yapılabilir gözükse de, geniş ve dik açılardan kaçınmanın gizli bir zorluğu var. | TED | أوقف الفيديو لاكتشاف الحل بنفسك. الإجابة بعد 3 ثوان الإجابة بعد ثانيتين الإجابة بعد ثانية بالرغم من أن الإجابة تبدو سهلة من أول وهلة ولكن المُشكلة تظهر حين تُحاول تجنب المثلثات القائمة والمُنفرجة. |
| Seni ilk bakışta tanıdım ve bunu kesinlikle biliyordum. | Open Subtitles | تعرفت عليك في أول وهلة وتيقنت من ذلك. |
| Ama bu katmanların ilk göründükleri kadar katı olmadığını anlıyoruz. | Open Subtitles | ويتضح ,أنها غير صلبة كما تبدو أول وهلة |
| İlk başta seni tanıyamadım. | Open Subtitles | لم أعرفك من أول وهلة |